DergiZan

Yazı ve Sanat Ülkesi

Yaşadığını Hisset(tir) / Sevda Okur Akyüz

Anne baba Cennetin bekçileri, çocuk ise cennetin anahtarıdır.

Peki yaşam denilen yolda bir son yok mu? Yolda nasıl yürünür biliniyor mu?

Bir kapıdan tek sefer de kaç kişi geçer?

Elinizin altındaki Cennetin, haritasına sahip olmak, mutluluğa giden bu anahtarın hangi kapıları açacağının farkına varamamış olman. Nasıl bir ikilem değil mi?

U/mutlu değilse insan, neyin kavgasıdır ki yaşam. ÖLDÜĞÜNDE NE OLMAK ISTERSIN?

Yaşadın, yaşadığını bitirdin mi? Hayatına kattıklarına sen neler kattın. Kalbinin sesini duyacak kadar yaklaştırdın mı kendine… Babam, annem iyi ki varsını duyduğunda, BIZ OLMASAK DA DİM DİK DEVAM ETMEK ZORUNDA olduğunu söyleyebildin mi?

Birlikte geçirdiğin zamanlarda sevgiyi hayat tecrübene katık ederek yedirdin mi evlatlarına…

Söylesene sen, gerçekten yaşarken sevildin/sevdin mi?

Kimlerle büyüdün, mesela annen baban… peki bildin mi kıymetini, kalbinde htin / htirdin mi onlara sevgini, minnet duydun mu?

Seni büyütmek için verdiği mücadeleyi gördün mü? Vurdun mu yüzüne eksiklerini, sen hiç onların eksikliğini gerçekten htin mi?

Hissedenler ile tanıştın mı? Gözlerindeki korkuyla yüzleştin mi?

Danışamamak birine, sarılamamak, soramamak, sorgulayamamak susmak, susarken ağlatanlara şahit oldun mu?

Ağlayarak susturdun mu? Duyman gereken her şeyi kendi sesin yüzünden duyamadığın oldu mu?

Kendini hangi dönemlerde yolun sonunda htin. Bebek, Çocuk, ergen, kadın… Kim eksilince hayatından dünya başına yıkılmış gibi olur. Sen hiçbir şeyleri yalnız yapmak zorunda kaldın mı?

Çokla yetişenlerin sevgisiz gözlerine baktın mı? Bencillikle yüzleştin mi? Yalnızken birinden yardım istedin mi duydun mu sana dönen cevapları, kendini değersiz htin mi?

Şükrettin mi? İyi ki vardılar, iyi ki sevdiler, iyi ki okuttular, iyi ki evlendirdiler, iyi ki aldılar iyi ki yalnızlığa mahkûm htirmediler, iyi ki sen düşmeden aldılar tedbirlerini peki sen bunları gördün mü?

Gözünün gördükleri derinlerdeki bir şeylerin varlığını da öğrenmene yetti mi?

Kaç kişiye nasip olur böyle korunmak, sen duydun mu insanlar çok vahşi, fırsatını bulsun, yalnız yakalasın, onun ne anneliği  kalır ne babalığı, ne insanlığı, kalabalık önünde yanaklarını sıkar yalnızken nefesini… bedenini, ruhunu…

Hayata gülümsemene sebep her şeyini alır elinden, korkuların olur bolca, savaş bırakır kendinle sonsuza kadar suçlusunu arayacağın…

Yanaklarını sıkan, yüzüne gülen, seni sevdiğini söyleyen, birçok kişi canını da sıkabilirdi. Seni nefessiz bırakabilirdi.

Sen hiç kimseye ait değilmişsin gibi davranırlardı. Dünya da ne olacağından emin olduğu kadar ölünce ne olacağını unutanlar…

Bak devletin koruması altına aldığı bütün çocukların bir annesi bir babası vardı. Hepsinin ayrı ayrı hikayesi vardı. Sonuç olarak senin anne ve baban senin yanında kalmayı tercih etti. Dostça ayrılalım bile demedi… korumayı büyütmeyi yaşatmayı bunun için savaşmayı tercih etti. SENIN ALLAH’IN BIR LÜTFÜ OLDUĞUNU UNUTMADI… Onları çok sev emi…

Birazda kendim için yaşamalıyım demedi. Seni minik kırık bir kalbe mahkum etmedi. Bil hep bunun kıymetini. BIRDE ÇOK SEVMEK ISTEYENLER VARDI, DAHA TEMBIHLEYEMEDEN HAYATI, GIDENLER, GIDIŞIYLE ÖMRE BEDEL DERS VERENLER… bak şehit oldu bir çoğunun babası annesi…gurur bıraktı yavrularına, o yavrular önce Allah’a emanet kaldı sonra yaşadığını hisseden toplumdaki her ROLE…

Bazen kendi ellerinden tutmak zorundadır insan, kimseyi sorumlu tutma başarısızlığına ve hep dene yeniden dene… mutluluk peşinizden koşsun beklemediğiniz anda kalbinizde umut olsun… sevgilerimle

Ankara

Bu yazıyı paylaş:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu yazarın toplam 4 eseri bulunmaktadır.