DergiZan

Yazı ve Sanat Ülkesi

Gecenin Piri / Mustafa Işık

                                                                     • Müştehir Karakaya’ya

Ben kapına gelirsem, yüreğini aç, Pirim.
Ben dergâhına varırsam, başa kurul.
Dünyanın en tenha aralığı yüreğimdir,
sensiz geçen günleri ömürden düşür.
Yüzünün ne işi var kelebek kanadında
Pirim, hadi yüzünü sıyır.

Kalbim, parmaklarında kanayan
gelinciktir, Pirim. /Bütün avcılar
uçurum diplerine sevdalıdır.
Seslen geceye bıraksın yakamı
bak, vakit ay vaktidir.
Eğer vuracaksan, sal oklarını
beni tam da buramdan öldür.

Bu devran zulmün odağı, Pirim
ikimiz de birbirimize neyiz ki
sus.. ziyan olmasın kelimelerin.
Yoksa, hayra yorulmaz
düşten mi geldin, Pirim,
neden kızıla çalar gözlerin?
Ey acı! Beni de kat, Pirin gecesine
Benim de, zebanilerin hışmına
uğradı düşlerim.

Sen gece olmalısın, Pirim
çekik gözlerinde dolunay esintisi,
bir çocuk, bir şehir ya da
bir kadının, sen sevmeyi bilmezken
seni sevmesi.

Senin dilin, yasaklansa bir türlü
yasaklanmazsa bir türlü
dağ lalesi hüznündedir, Pirim.
Sana gelmelerimi uzatacak
gölgeden, ben de isterim.
Anla artık, Pirim
on iki dilimli denizdir yüreğim.

Sen bilme Pirim, her aşkın
bitmeye başladığını. / Dehlizlerde
çoğalan sesin senin olduğunu.
Göğe varan okun acundaki kalbinden,
ahlar damladığını sen duyma, Pirim.

Vadesi dolu saatler
alageyik boynunda keskin bıçaktır.
Issız balkonlarda yorulakalır yaşlılar.
Pirim, telaşlı kuşlardan ne farkımız var.

Kırık uçlarıyla kirpiklerinin damladığı
sudan içtim./ Sen söyle, Pirim
daha ne diyeyim, neyi anlatayım.
Gece ki, öpüldükçe harami kokan
denizkızı dudağına benzerdi.
Kalbimi, kalbinin yanına koydum
tutup türkülerini geceye astım.

Ey pirim! Ben de bu gece
seninle ölebilirim.

Bu yazıyı paylaş:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu yazarın toplam 48 eseri bulunmaktadır.

Yazarın diğer yazıları