DergiZan

Yazı ve Sanat Ülkesi

“Ayla Koca – Kayıp Kurban” / Gözde Karadağ

Bu kitapta ilk etapta beni çeken şey, kapak görselidir. Sade ama gizemli… Yazar Ayla Koca takip ettiğim bir yazardır… Bir kaç yazısına sosyal medya ortamında denk gelmemle başlamıştım takibe. Bu kitabında harika olduğunu, beni içine çekip parça parça eriteceğini daha okumadan biliyordum!

Kitabın baş kahramanı Yasemin, -esas adı Türkan’dır- özel bir çocuktur. Hem zeka olarak, hem fiziki olarak hem de tuhaf güçlere sahip olarak. Ancak yaşadığı ortam ona mutlu bir hayat vermez. Sürekli kavga halinde olan bir aile, daimi aldatan bir koca ve Stockholm sendromuna tutulmuş bir anne! Kocası evden gittiği için günlerce yas tutan ancak çocuğu umrunda bile olmayan bir ebeveyn!

Spoiler vermeden nasıl anlatacağım inanın hiç bilmiyorum… Ancak önemli bir dipnot geçmek isterim ki, tarzı polisiye olan bir kitapta ilk sayfalarda ağlayan tek şahıs benimdir zannedersem…

Ailesi terkettikten sonra komşuları bir günlüğüne Türkan’a bakarlar ancak kendilerinin 3 çocuğu olduğundan ötürü bakamayacakları için bir tanıdıklarının yanına gönderirler. Orada adam kızı çok sevmiş ve sahiplenmiştir ancak karısı küçük kıza nefret kusmaktadır. İlk günden eziyetlere başlar. Saçlarını bıçakla kesmekten tutun, saç derisini kanlar akacak kadar bıçakla kazımaya kadar! Daha sonra analık olacak kadın kolundan tuttuğu gibi kızcağızı karakola bırakır. Orada bu kez şansı yaver gider ve bir polis sahiplenir. Mutlu bir aileye kavuşmuştur.. Artık ismi de Yasemin’dir. Her gittiği okulu derece ile bitirir. Üniversitede de matematik bölümünü üstün başarıyla neticelendirmiştir. Ancak o yalnızca babasının yaptığı mesleği seçer, ailesinin tüm isteksizliğine rağmen. Yasemin artık polistir… Yalnız polisliği seçmeden evvel, bir okul çıkışı babası ile gittiği cinayet mahallinde tuhaf bir olay yaşar. Gri gözlere sahip, çevreye göre ürkütücü görüntüsü olan Yasemin, o gün olay yerinde transa girer ve maktülle konuşup, katilin kim olduğunu polislere söyler… Herkes şoktadır bu olanlara kimse anlam veremez. İşte tam da o gün bütün hayatı komple değişir….

“Kurbanın gözleriydim. Son çırpınışında, son yakarışında, son soluk alışında yanında ben vardım. Onunla öldüm. Fısıltılar eşliğinde bir şeyler anlatıyordu bana. Bir şeyler anlatıyordum kendime. Son arzumu dillendiriyordum.
Şimdi kalbimi mi dinleyecektim, vicdanımı mı, yoksa kurbanları mı? Peki ya kurbanlar yalan söylüyorsa, bu hikâyede asıl kurban katilse?” -Alıntı-

Olağan üstü bir kurgu ve profesyonel bir anlatım! Herşey yerli yerindeydi, mantık hatası yoktu, ucu açık tek bir konu dahi kalmamıştı! Türk yazarlardan, hele bir de kadın yazarlardan polisiye roman çıkar mı demeyin bal gibi de çıkar. Çıkmaz diyorsanız da bu kitabı daha okumamışsınız demektir!…

Cinayet, mistisizm, dram, aşk ve entrika kurgulu bu kitabı sayfa sayfa içtim desek daha doğru olur. Bulduğum her boş vakitte sayfalara yapıştığım da doğrudur. Bu kadar da sürükleyici yazılmaz ki ama! İnsanı işinden edip bir de üstüne uykusuz bırakıyor!!!

Yazar Ayla Koca’nın kalemine resmen aşık oldum. O artık ne yazsa ben kesinlikle okurum!…
Yazarımızın kalemine, ruhuna, zihnine sağlık… Yeni kitaplarını, dört gözle bekleyeceğimi de ayrıca belirtmek isterim…

Selam ve Sevgilerimle…

Bu yazıyı paylaş:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu yazarın toplam 100 eseri bulunmaktadır.