DergiZan

Yazı ve Sanat Ülkesi

Sensizlik Esti Yüreğime / İnci Geçkil

Sığınacak bir liman bulamaz, kaybolursun.
İki yüzlü düzenbazlar hüküm sürerken, sen kederinden kahrolursun.
Düşme! Düştün mü baş ucunda bir tek anan olur, gerisi yalan olur.
“İmdat!” demeye engel olur gururun, düşme!
Kalıbı üç kuruş etmez adamların söylediği sözden yaralanır onurun, düşme!
Düşersen maziye dalar gider gözlerin, yazılmamış hikayeni okursun.
Düğümlenir boğazında kelimeler, kederinden kahrolursun düşme!
Haddini de hesabını da bileceksin bugünlerde;
Yoksa farkın kalmaz bu yolda gelip gidenlerle.
Seni üzenleri hayatından sileceksin gerekirse, düşme!
En iyisi mi bir kurşun hayatın orta yerine, barut izleri kalsın ellerinde;
Ama sakın, düşme!
Düşme ki kıymetin bilinsin!.
Halimi sormayın artık..
İyiyim diyorum ya, iyiyim işte..
Ya da anlayın işte, anlatacak söz yok ki söyleyeyim.
Nasıl görmek istiyorsanız öyleyim…..
Sadece susuyorum, konuştukça ağırlaşan kelimelerim var..
Bakmayın tebessümlerime..
Susmalara hapsettim gözyaşlarımı..
O susar. Her işiniz ters gidiyormuş gibi gelir. Herkesle kavgalısınızdır. Kimse sizi sevmiyordur. Hiç arkadaşınız yoktur. Kötü zamanınızda yalnızsınızdır. Başınız ağrıyordur, burnunuz tıkalıdır. Ne bileyim. Hayatın çok kötüdür. O gülümser; hepsi geçer..
Beni çok sevdiğine inandırıp da hiç gitmeyeceğim diyenler, benim hayatımı hiçe sayıp gittiler. Ama hiç biri de ilk aşkıma, ilk acıma benzemedi. Ve bu bana hayatım boyunca unutamayacağım bir gerçeği öğretti.
Ama sevgine karşılık çıkar mı?
O biraz zor işte.
Bir gün karşılaşacağız seninle. Sen parmağındakini saklayacaksın benden, ben ise gözlerimi kaçıracağım senden. Yüreğimiz acıyacak. Ne kadar istesek de sarılamayacağız o an. İkimize de zor olsa da devam edeceğiz yolumuza. Sonra yanımızdakiler soracak kim O? Hiç, hiç kimse diyeceğiz..
Bilseydim, bana ait olmayan seslenişini, sahiplenir miydim?.. Şimdi bir mevsimlik aşk kaldı avuçlarımda.. Kalbime henüz söyleyemedim gittiğini.. Öğrenirse onun da acı çekmesinden korkuyorum.. Sevdamın yokluğuna alışabilirim belki ama, senin uzak yolların sonunda olman içimi acıtıyor.. En büyük silahınla vurdun beni.. Asıl acı olan unutulmak.. Unutulmayan olmak.. Benim kırgınlığım aşka.. Sen lütfen üstüne alınma.
Duygusuz olmayı merak ediyorum. Hiç üzülmemeyi, hiç ağlamamayı, hiç sevmemeyi, dünyanın umurunda olmaması nasıl bir şey merak ediyorum.
Öyle uzun uzun anlatamam ki, sıkılırsın benden. Hem anlatacak fazla bir şeyim de yok; herkes gibiyim; yaralarını saklayan, gülümseyen. Peki sen, gerçekleri öğrendiğinde çekip gideceklerden misin?
Birisine alışmak istiyorum. Her şeyden önemlisi ona güvenmek istiyorum. “Sen yanımdayken hiç bi’şeyin önemi yok” cümlesi hayatım olsun istiyorum. Öncekilerden çok farklı olsun mesela. Bambaşka aşık olsun, bambaşka sarılsın, bambaşka öpsün istiyorum. Ve hiç gitmesin.
Kalbini kıranlara öfkelisin, biliyorum.
Çok değer verirken, birden bire az değer görmek
İncitti seni. Anlıyorum. Anlamaz mıyım hiç?
Ama sende anla biraz. Hayat böyle. İnsanlar böyle. Gör biraz.
Hiç yapmaz dediklerin, yapmaz dediğin şeyleri yapar.
Hiç gitmez dediklerin, hiç gitmeyeceğini sandığın bi anda gider.
Ortada kalırsın. Oysa onlar seni kırdıklarını sandıklarında, seni bambaşka biri yaptıklarından habersizlerdir.
Bunu unutma; kırıldıkça, değişirsin.
Bunu asla unutma; seni üzmüş olanlar, seni mutlu edenlerden daha çok yarar sağlamıştır sana.

Bu yazıyı paylaş:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu yazarın toplam 12 eseri bulunmaktadır.

Yazarın diğer yazıları