Aşk Olsun / Osman Avanoğlu
Rükneddin Şecasi aşkı; ‘’Bardağa dolan ilk şarabı, sakinin sarhoş bakışlarından ödünç aldılar. Dünyanın neresinde bir gönül derdi varsa onları bir araya topladılar, adına AŞK dediler.’’ diye tarif eder. Aşkı tarif etmek, kelimelere dökmek mümkün mü? Aşk sadece bu kadar mı? Bu olsa olsa insani aşktır.
Aşk cümlelere, kitaplara sığmaz. Aşk ucu bucağı görünmez, geri dönüşü olmayan bir yoldur. Bu yolda çamurlar da vardır, yolundan alıkoyacak engeller de.
Aşk, İbrahim`i yakmayan ateştir. Aşk, Hira’dır, Tur`dur. Aşk sadece manaya erenlere aşikârdır. Aşk halden hale, cezbeden cezbeye girmektir.
Hasılı vel kelam AŞK, hiçbir şeye muhtaç olmayan, her şeye gücü yeten Allah`ın insanın ruhunda tecellisidir. Başka bir şeye duyulan Aşk ise sadece mecazidir.
Nasibin neyse, idrakın ne kadarsa ancak o nispette alırsın. Ne eksik ne fazla… Cümleten aşk olsun, aşkla kalın vesselam…
Halik’ın halk ettiği;
En Sevgili `ye, enbiyaya
Selam olsun, aşk olsun…
Kutuplara, gavslara
Selam olsun, aşk olsun…
Velilere, erenlere
Selam olsun, aşk olsun…
İns-u cinne
Selam olsun, aşk olsun…
Deliye, meczuba
Selam olsun, aşk olsun…
Nebatata, hayvanata
Selam olsun, aşk olsun…
Dağa, taşa
Selam olsun, aşk olsun…
Arza, yedi kat arşa
Selam olsun, aşk olsun…
Arayana, bulana
Selam olsun, aşk olsun…
Dönebilene, kaybolana
Selam olsun, aşk olsun…
Yanana, yakılana
Selam olsun, aşk olsun…
Şarka, garba, şimale, cenuba
Selam olsun, aşk olsun…
Okuyana, yarıda bırakana
Selam olsun, aşk olsun…