Vazgeçmek mi? Asla / Muhyettin Baydaş
“Hatasız kul olmaz” demişler.
Ne de doğru söylemişler.
İlk hata, ilk insanın cennetten kovulmasına neden oldu.
Yani her hatanın bir bedeli vardır.
İnsan şunu biliyordu. Eğer düştüğü yerden kalkmazsa diğer varlıkların ayakları altında ezilmeye mahkûm olacaktı.
İnsan hatasını anladı. Çaba ve gayet etti. Düştüğü yerden kalkmasını bildi.
Çünkü insandı. Yapması gereken ve doğru olan buydu.
“Sonra hatamla affet beni.” dedi. Affedildi.
Yeniden cennete döndü.
“Hiç kimse elleri cebinde başarı merdivenini çıkmamıştır.” derler. Ben çok denedim,
Başarı merdivenlerini ellerim cebimde olmadan da çıkmayı denedim. Ancak yine çıkamadım.
Sonunda merdiveni çıkamayacağımı anlayınca ellerim cebimde çıkabileceğim bir merdiven yaptım. Ellerim cebimde merdiveni çıkmayı denedim. Ve başardım. Anladım ki. Başarısız girişimler. Başarıların yollarını açan basamaklarmış. Bu basamakları geçmek gerekiyormuş. Bir basamağı atlayarak yükseklere çıkmak kısa bir süre sonra iniş hareketini başlatabilir. İniş çıkıştan daha hızlı olacaktır.
Başarısızlık insana daha dikkatli davranarak yeni bir başlangıç yapma fırsatı verir. Her başarısızlığı yeni bir dönemin başlangıcı kabul edilip fırsat saydım. Yoluma devam ettim. Düştüm. Kalktım. Çok şey öğrendim..
“Bir amacı ve hedefi olmayan gemiye, rüzgâr nereden eserse essin yardım edemez” derler.
Hedefim vardı. Amacım da vardı. Rüzgâr da vardı. Ancak gözlerim görmüyordu.
Bir dakika gözlerinizi kapatın. İşte o gördüğünüz karanlık benim dünyam.
Ben orada yaşıyorum..
Bahar gelmiş, her taraf yemyeşil olmuş. Gökyüzü mavidir derler.
Yeşil nedir? Mavi renk nasıldır. Seyretmek ne demektir.
Bilmiyorum ki…
Sadece dünyanın yeşillendiğini gökyüzünün mavi olduğu söylerler. O kadar.
Geceleri yıldızlardan bahsederler nasıl bir şey olduklarını bilmiyorum.
Güneşin doğuşu nasıl ya batışı nasıldır, Anlamıyorum.
Gündüz nedir? Bilmiyorum ki,
Gündüz ile gecenin farkını, karanlık ve aydınlığın farkını bileyim.
Anladım ki benden başka bir ben yoktur. Ben yapmazsam kimse bana yaptıramaz.
Kalp gözümü açık tuttum. Onunla ruhumu dinliyorum. Bir gökyüzü oluşturdum. Sizin gördüğünüz güneşe benzer mi ondan farklı mı bilmiyorum Kendi dünyamda bir güneş ve ay oluşturdum.
Bana acımayın şunu bilin ki gözleri olup ta görmeyen birçok insan var.
Etrafındaki güzellikleri görüp şükretmeyen insan kör değil midir?
Gözleri olup gerçeği görmek istemeyen birçok insan vardır.
Gerçeği görmek istemeyen kör değil midir?
Düşünüyorum. Gözlerim yerine aklım olmasıydı. Ne yapardım. O zaman şükretmeliyim dedim.
Her şeye rağmen yaşmak ve zorluklarla mücadele etmek gerektiğine inandım. Ve Allah’ın bana vermediği yetenekleri düşünmeden, verdiği yetenekleri en sonuna kadar kullanmaya karar verdim.
Gözlerim yoksa aklım, ellerim ayakların ve dokunma duyularım var. Dedim. Bir eksiklik varsa birçok sağlam kullanabileceğim özelliğim de var. Hayatımı gözlerimin olmadığını dikkate alarak kurguladım. Hiçbir resim yapma eğitimi görmeden istediğim resmi dokunarak çizmeyi başardım. Başarmak güzel bir duygu… Bence siz de tatmalısınız?
Bence insan yapmak istedikten sonra başarı geç de olsa mutlaka gelecektir. Ancak insan yapmaya başlamadan yani ayağa kalkmadan yürüyemez. Ancak sürünebilir. Sürünmek insana ait özellik değildir.
İnsan hayatı iyi okur ve gerekeni yaparsa engeller birer birer ortadan kalkar. Engel yoktur.
Denemek lazım. Denemeden başarmak mümkün değildir. Durmakla yol bitmez. Yürümek lazım.
Hangi nehir akmadan okyanusa ulaşmış? Akmadan olmaz!..
Hangi gül goncadan çıkmadan bülbülün ilgisini çekmiş? Gonca açmadan gülün güzelliği anlaşılmaz.
Hangi bülbül ötmeden sesinin güzelliği anlaşılmış? Bülbül ötmeden nağmesi bilinmez.
Hangi yolcu ayağa kalkmadan yol almış ki? Yol almak için kalkmak ve yürümek gerekir.
Hangi tohum toprağı yarmadan filiz vermiş?
Hangi civciv yumurtayı çatlamadan hayata merhaba demiş?
Söylemek yetmez. Yapmak lazım.
Unutma. Hayatta her zaman bir çıkış yolu vardır!
“Kul sıkışsın ki Hızır yetişsin.” derler.
Siz elinizden geleni yapın. Sıkıştığınızda Hızır’ı beklersiniz.
Bazı insanlar vardır ki yapmak ister. Ama yapmaz.
Bazı insanlar vardır. Olmasını bekler. Olmaz.
Siz yapınız.
Zafere ulaşmak istiyorsanız.
Her düştüğünüzde ayağa kalkmayı denemelisiniz.