Bu Coğrafyada Çocuk Olmak / Mustafa Güneş
Bu coğrafyada çocuk olmak ne demek bilir misiniz?
Açlık demek…
Yetim kalmak demek…
Yanlız kalmak demek…
Ölüp bedeninin yabancı topraklarda bir kıyıya vurulması demek…
İtilmek demek, sığındığın yabancı ülke topraklarında anne kucağında çelme takılmak demek.
Horlanmak demek…
Ve nedense bunlar sadece bu coğrafyada var…
Asya’da.. Afrika’da… Ortadoğu’da…
Doğu Türkistan’da, Afganistan’da, Irak’ta, Suriye’de, Somali’de…
Yok olan şehirler bu coğrafyada.
Kaybolan tarih, medeniyet bu coğrafyada.
Yetimler bu coğrafyada.
Tecavüzler, zulüm, katliam bu coğrafyada.
Yok olan ülkeler bu coğrafyada.
Gözyaşı bu coğrafyada.
Çünkü bu coğrafya insanının medeni(!) dünyada bir değeri yok.
Batı medeniyetinin ve batıdaki insan algısının, kendi coğrafyası dışındakilerin algısı, saygısı bu.
Batı’nın yine kendi coğrafyası dışında hak, adalet, insanlığa saygı anlayışı bu.
Batı tarih boyunca kendi coğrafyası dışında hiç bir zaman adil olmamış, özgürlük götürmemiş barış götürmemiştir,.
Ayak bastığı topraklara sadece zulüm, gözyaşı götürmüştür.
Avrupa’da yok, ABD”de yok… Rusya’da yok..
Çünkü bu bölge leş kargalarının üşüştüğü bir coğrafya…
Yerli kargalarıyla birlikte…
Petrol için, kargaşa için…
Batı’nın tüm savaş oyunlarını oynayabildiği…
Yeni oyuncak! silahlarını deneyebileceği bir alan…
Çünkü kendi çocukları silah seslerinden rahatsız olurlar…
Korkarlar, açlığa dayanamazlar, yetim olma yükünü, çilesini çekemezler…
Vesaire. Vesaire…
Özetle bu coğrafyanın en mağdurları çocuklar.
Nereden icap etti bunları ifade etmek.
Dün belgeselde Somali’de sözde ismi kamp olan naylondan, bezden barınma mekanlarını görünce…
Çocukların perişan ama masum halini görünce…
Yazılanların, sözlerin acıyı, ayıbı ifade etmede yetersiz kaldığını gördüm…
Ah bu coğrafya ah!…
Yetimler diyarı…
Mazlumlar diyarı…
Gözyaşı diyarı…