DergiZan

Yazı ve Sanat Ülkesi

Vüslata Hasret / Nuray Doğan


Yad eller, yaban eller basmaz bağrına seni,
Üveydir kolu, omzu, eli…
Soğuktur tenin üşür, Isıtmaz güneşi,
Sağnak sağnak yağar katresi,
Islatır damla damla gözlerini,
Havası boz, insanı yoz, mührü toz,
Gel de bu kaderi boza biliyorsan sen boz,
Yamandır sıla, hançeri elinde,
Kavuşmak göz kırpar naciz gönle,
Ayrılık mektubunu taşırsın kafeste
Hasret dev gibi dolanır ortada
Pelesenk olur dilinde,
Bir ah ki od olur yatar  sinende,
Zaman, kör kütük sarhoş,
Yaşayan ölüsün, tabutun boş…
Döner bakarsın  sağa, sola,
Önün ardın zalım sıla,
Başın düşer  iki el arasına,
Boğar  ruhunu küçücük bir oda,
Dudaklarından dökülür özlem,
Her tohumda çoğalır elem,
Gurbet çınlar kulağında her dem,
Sessiz duvarlar, söner yıldızlar,
Tek dostun örümcek ve tavandaki ağlar,
Davut’un harı bağrını dağlar,
Gökyüzü küskün, ay karanlık,
Nakış nakış iğneler yalnızlık…
Önünde isli bir çaydanlık,
Demlenmiş katran rengi hasret,
İçsen zehir, döksen hararet…
Boynun bükük, benzin sarı ,
Kovalar akrep yelkovanı…
Umut aş olur, kaynar tencere de.
Yarinin gölgesi durur pencerede,
Belirir;akıl delirir; dudakların bükük,
Nereden dikersen dik, bir tarafın hep sökük…
Bekleyenin var bilirsin,
Sıla tesbih, elinde sabırla çekersin.
Bir Umuttur vuslat,
İçin için dinlersin.

Bu yazıyı paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir