Kapılar / Nevzat Akyar
(I)
Kapıları açmak ne kadar zor olmalı
Bir omuza dayanmak, affetmek bir hatayı
Ne kapılar varsa çekme sürgülü kilitler çevrilmiş hep saat yönünde akrebin yönü hep insanı gösterir yelkovan habire ilmek örmekte
ah ne zordur şimdi
geceleyin yere düşen kelebeği avutmak
ne imkansız şey ne mümkün gecelerin günahını gündüzlere yıkatmak
Şimdi bekler bizi hahamlar
ustura ağzında kıl gibi ömrümüz ellerinde yalancı kutsal kitaplar budanmış ardıç gibi çürümekte kökümüz
(II)
İnsanı sevmek ne kadar zor olmalı
bir eşiğe oturmak silmek bir günahı
ne sevgiler varsa tozlanmış raflarda eskimiş ceketlerde yağlıklar gibi
bir hamal parmağıyla silkeler ya terini
hasattan arta kalan tanecikler gibi
Ah ne zordur şimdi
kelimeleri unutmuş bir şairi avutmak
ne onulmaz yara kurtlanmış gangren
yerdekinin günahını yağmurlara yıkatmak
şimdi bekler bizi teneşir başındaki çengellere asılmış çırılçıplak etimiz
sayfaları karanfille ayrılmış metinlerde
ne güzel anlatırız kendimizi kendimiz