DergiZan

Yazı ve Sanat Ülkesi

Ters Lale / Gülüm Çamlısoy

Şehla düşlerin yanılgısıydım işte ve şüheda sevinçlerimi aşkın tarağı ile hizaya getirdiğim. Dikenlerin yılgısı, reşit rüzgârın yelesi ve aşkın kisvesinde düşler biriktirdiğim ve gel geç sevgilere, sözde sevda masallarına dudak büktüğüm…

Bir içimlikti şiirlerim ve halesi mevsimin ve ilhamı dizelerin elbet tek vuruşlu bir cıngıldı sonsuzluğa denk düşecek o yankısı kulakları sağır ederken sefasını süren Sağır Sultana sundum bir bir içimin isyanlarını ve patavatsızlığımı kılkuyruk gölgemi dahi kapı dışarı edip hüznümü buyur ettiğim kanamalı şiirlerim.

Bir lale idi gökyüzü.
Ters lale idi aşk.
Bir hare idi mevsim.

Bir yankıydı coşkum ve ulaşılmazlığım ve kök söktürdüm insanlara çünkü dokunulmazlığım matbu bir gölgeydi aşkın da hicvine tanıklık eden melekler aşk çukuruna düş ekerken ve üstünü kapatıp da düş mezarının nazara almadığım kini def eden Rabbime şükran doluyken ve ellerimde dokunulmazlığı rotamın ve sözcüklerimi istiflerken lekesiz alnıma mum diken bir yangının ihbarı idim belki de her kuşluk vakti tünediğim dalımda yüreğine misafir olduğum kuşların sefil ötüşüne kendini adayan bir çiçekten de fazlası değilken.

Temkinliydim önceleri.

Lakin aşkın tesiri olağan dışıydı.

Tevazu yüklendiğim bir ömür.

Lakin tevazuum rüştünü çoktan ispatlamış ve ben cesurca s/alınıyordum satırlarda.

Öykündüğüm de değildi üstelik: öldürdüklerim her hortladığında ölümün de yolunu g/özlüyordum ve ölümsüzlüğü giyinen satırlarda ölümlü bir çığlık olmama ne de az kalmıştı.

Şimdi iklimi boca ettiğim güneşe tutukluyum.

Şimdi aşkı şiar edindiğim evrene de lütfumu sunuyorum altın tepsi içerisinde.

Gözü pek bir kurşunla kendimi hedef bildim ve lades dediğim kadar da laneti uğurladım sonsuzluğa.

Kimin bedduasını aldımsa daha çok seviyorum ve kendime kavuşmama çok az kaldı elbet hünkârıdır yerin göğün bunca duyguyu da çıkmaza sokan bir rahmet ve her halükarda ödün vermediğim değerlerim ve değerli addedilecek bir varlığa dönüşümüm sanırım kundakladığım geri kalan yarımdır beni yarınlardan alıkoyan.

Mübalağa etmeden sevdiğim ise yalanın ta kendisi hele ki kendime düşkün iken kimi zaman şimdi içine düştüğüm yangında kolluyorum arkamı ve arka çıkan kadere şükürlerimi sunuyorum kanatlarımın bittiği o açıda bir nirengi noktası iken aşk varlığımı daim kılıyorum sevginin gözüne b/aktığım her açmazda dibi tutuyor bu sefer yüreğin ve güncellediğim kalan yarım yarınların da yolunu gözlerken yeniden ve yeniden düşüyorum yollara ve aşka.

 

 

Bu yazıyı paylaş:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu yazarın toplam 24 eseri bulunmaktadır.