Toplum Kuralları / Hanife Barış
1400 yıl evvel yüce kitabımız Kur’an-i Kerim bilime, teknoloji’ye, insan psikolojisine vs. ışık tutması tesadüfler eseri değildir. Bilakis hayatın özü, düzeni ve nizamıdır. Birçok buluşun ve oluşumun esas kaynağı ve membaıdır. Buradan giriş yaparak toplum psikolojisi ve insanın varoluşu ile ilgili temel yapıya dayanarak aktarmak istediğim bir mevzuu’da Toplum Kuralları…
Gerek Aile, gerek okul, gerek içer ve dışardaki hayat. Nerede nefes alıyorsak oraya sahip çıkmalı ve huzur olmaya gayret etmeliyiz. Nasıl ki yönetim ve üst düzeylerde Hiyerarşi sırasını gözetmeye özen gösteriyor isek bulunduğumuz her ortamda da saygı ve sevgi kaynaklı psiko-sosyal açıdan da hiyerarşi gibi önem sırasına göre ve Toplum düzenine göre hareket etmeliyiz. Korumak ve bizlere sunulan istidatları en iyi şekilde kullanmak zorundayız.
İç dünyamızı, dış dünyamıza yansıtmaya çalışırken dahi sevgi, güven ve dayanışma gibi olumlamaları nefes aldığımız her ortama taşımaya gayret göstermeliyiz.
Toplumda oluşan en ufak bir kıvılcım ya da uygunsuz davranışların kişilik haklarına saldırı olduğunu unutmayalım. Ciddi bölünmeler ve kavgaların yansıdığı en güçlü yanı Toplum olduğunu da göz ardı etmeyelim.
Peki, sadece bulunduğumuz ortamlarda mı?
Hayır. Son yılların ve herkesin elinde bulunan teknoloji sayesinde SİBER saldırı dediğimiz sanal saldırı da buna dâhildir. Her iki durumda ciddi yıpratıcı ve psikolojik yönde yara aldığımız durumlardır.
Her kesin gözü önünde yapılan her türlü hakaret ve aşağılama gibi davranışların da kişilik ve toplumsal haklarımıza saldırı olduğunu unutmayalım. İnsan iç dünyasında geri dönüşümü olmayan yaralar açmaktadır.
Şöyle ki KUR’AN-I KERİM ışığında satır satır, ayet ayet yola çıkarsak ;
* Hoşgörü ve bağışlama (3/134)
* Alçak gönüllülük (31/18)
* Sözünde durmak (61/2-3)
* Görgülü olmak (4/86)
* Güzel söz söylemek ve tüm yaratılana iyi davranmak (17/53)
* Dünya ve Ahiret dengesini korumak (47/36)
Görülüyor ki bizlere gönderilen ayetler ışığında Toplum düzeni ve kuralları apaçık bir şekilde önümüze seriliyor. Her türlü huzur’u dinamitleyen fiilleri engellemek için beşeri ilişkilerin dayandığı esas; Güzel Söz ve Güler Yüzdür…
Bu konuda KUR’AN-I KERİM’de şöyle buyurulmaktadır; ‘’Kullarıma söyle sözün en güzelini söylesinler, sonra şeytan aralarını bozar. Çünkü şeytan insanın apaçık düşmanıdır.’’(17/53) Emri İlahî ışığında da bir yol izlememiz gerektiğinin altını çizmiş olalım.
Bizlere gönderilen mesajları okumalı, anlamalı ve hayata geçirmeye gayret göstermeliyiz. Ancak ve ancak bu şekilde zulüm, savaşlar, alt yapıyı bozan ve iç dünyamızı yıkan her türlü içsel ve toplumsal çatışmaları bertaraf edebiliriz. Çünkü;
‘’KİŞİDE NE VARSA, KARŞIYA O YANSIR’’