Lan İstanbul / Mehmet Faruk Habiboğlu
I
Lan İstanbul beni de çektin yakamdan
Vurdun seng-i silleyi enseme şiddetli
Ne bu nazar-ı galiz böyle hiddetli
Ah İstanbul vermedin bir hisse kâmdan
Lan İstanbul merhametsiz şehir
Kubbende nice rindânın feryadı yankılar
Meyhanelerinde çalarken hüzzam şarkılar
Benim payıma da bir duble zehir
Lan İstanbul beş paralık aşüfte
Boğaziçi’nde martılar balıklar ağlıyor
Bikesim pejmürdeyim serkeşim halim zor
Yırtık yakamla kapına geldim işte
II
Başında yağmur yüklü bulutlar İstanbul’un
Bir ana çocuğunun elini hiç bırakmaz
Bu şehirde kimse kimsenin yüzüne bakmaz
Tükenir küf sokaklarında umutlar İstanbul’un
III
Seherlerin ne kadar kirlidir İstanbul
Sabahların ne kadar yalancı gecelerin pis
Vay ki şairler adalarında sürgün hapis
Adın aldatır oysa o denli zehirlidir İstanbul
Ah İstanbul Balat’ta çalınır bir rapsodi
Selamsız’da göbek atar bir çingene
Ben ki ağlıyorum gurbette yine
Of ulan şehr¬-i İstanbul baştan sona parodi
Kadıköy Sahil cümbüş eğlence
Eminönü’nde balıklar martılar yorulur
O eski Fatih’te bir gramofon kırılır
Ah İstanbul sanki kötü bir roman bu gece
Lan İstanbul nasıl bir sevdasın sen
N’olur ki bir nebze sen de bizi sevsen
Gebze, Ekim 2017
Istanbul şiiride çok güzel..