Karatahta Karalamaları / M. Faruk Habiboğlu
Hep bir şey eksik, hep bir şey yarım. Keşkeler ne çok! Yürekte bir burukluk mütemadiyen, bir türlü geçmeyen. Teselli makamında önemsiz iyikilerle kendini kandırsan da, iyileşmeyen bir yara var, bitmeyen baş ağrısı, gelmeyen mektup, silinmeyen karatahta karalamaları.
Ne dua ne beddua; ne selam ne kelam derman. Sanki damla damla aşınan ama o kadar da kavi bir mermer sanki bu hal. Hem muhal ahval.