Karantina Günlüğü / M. Faruk Habiboğlu
Ne güzel günlermiş yaşarken kıymetini bilmediğimiz. Sevenlerimiz, sevdiklerimiz, muhabbet makamında kucakladıklarımız kucaklanışlarımız.
Gülenyüzler, pırıldayan gözler.
Nasıl da mutluymuşuz o günlerde, nasıl da sevinçliymişiz güle oynaya?
Şimdi nerde okşanan saçlarımız ve saçlarını okşadıklarımız?
Kederlerimiz bile görkemliymiş! Hele bekleyişlerimiz, özleyişlerimiz, özlenişlerimiz ve hüzünlenişlerimiz.
Ne güzel günlermiş kıymetini bilmediğimiz.
Ah umutlarımız, arayışlarımız, heyecanlarımız, kavuşmalarımız!
Kaldırımlar, sokaklar, caddeler, kalabalıklar, sahil kenarında uçuşan martılar. Dalgaların sesi ne güzelmiş!
Ya yol bekleyişlerimiz, gidişlerimiz, dönüşlerimiz, gelişlerimiz…
Ve dostlarımız, dost sohbetlerimiz, birlikte çay, kahve, ciğara içişlerimiz.
El ele kol kola sevdiklerimizle parklar, sinemalar, kafeler, çay bahçeleri. Sokakta aylak aylak dolaşmalar, bekleyip bekleyip sonunda kavuşmalar… Ah ne güzelmiş kıymetini bilemediğimiz şeyler!
Ne güzelmiş; bir daha görecek miyiz?