DergiZan

Yazı ve Sanat Ülkesi

Kızıma Mektup-En Güzel Şiirime… / Derya Sırma

Bir romanın sayfalarını telaşla karıştırır gibi geçti yıllar; hızlı ve hoyrat….
Gün geldi yaşananlara yandım, gün geldi yaşanamayanlara. Bazen en acımasız dediğim anda hoş bir sürpriz yaptı hayat ve gülümsedim ağız dolusu, bazen “zaten benim şansım olsaydı” isyanıyla başlayan cümleler kurdum, kime olduğunu bilmeden serzenişlerin…
Yine de yenilmedim; En kötü gün bügündü çünkü, her kötü anda bile yarına umutla bakmak gerektiğini unutmadım. Zaman zaman unutur gibi olsam da, unutturmayan dostlar vardı çevrede, anılarımdan hiç silinmeyecek gerçek dostlar.

Hüzünlerin yanında yaşanılan öyle mutluluklar vardı ki, bütün acıları unutturan ve yeniden yaşama gücü veren….

Ve……..Gün geldi bir bebeğin gözlerinde uyandım sabaha, şiirler döküldü dudaklarımdan;

“Ömür defterimden birkaç sayfayı
Koparıp eklesem senin ömrüne
Öpsem alnındaki ipek perçemden
O zeytin gözlerine dalsam kaybolsam
Beşeri sevdaların en yücesiyle
Sarılsam sımsıkı bağrıma bassam…”

Hayatımın en güzel hediyesinin bu olduğunu işte o zaman anladım, kucağımdaki küçücük bir insandı…Bana muhtaç, korumasız, sevgimi hakeden küçücük bir yürek…

Yazdığım en güzel şiirim sendin işte…
“Ağaç yaprağından değil, meyvesinden bilinir” sözünü kavradığım gündü o gün…
Yıllarca yapraklarla bezenmiş bir ağaç gövdesi gibi herkese gölge olsam da, işte bana hayatın verdiği en büyük görev bu dedim o an. Artık O’nun için yaşamalıydım, O’nun için nefes almalıydım ve O’nun mutluluğu için canımı bile hiçe saymalıydım…Annelik böyle olmalıydı çünkü….
Ve yıllar kovaladı birbirini, göz açıp kapama süresinde geçti ömür, saçlara hafifçe düşen kırlar anlatıyordu birçok şeyi…
Büyüdün…

Artık yuvadan uçma vakti yavrum, hayata tutunma vakti…Mezuniyet kepini havaya fırlattığında içime çöken sancıdan belliydi zaten kollarımdan yavaş yavaş sıyrılıp gideceğin. Belliydi seni her özlediğimde kucaklayamayacağım…Koynumda uykuya daldığın gecelerin seyrekleşmesinden belliydi….
Sitem değil bu sana yanlış anlama, sadece çaresiz bir serzeniş hayata. Daha erkendi oysa, daha doymamıştım ki sana….
Akşam eve gelmeyeceğin düşüncesi zor olsa da, sesinle başlayan sabahlara özlem duysam da alışacağım yokluğuna. “Meleğim ben geldim” diye kapıdan içeri girişini özleyeceğim ve hasretle bekleyeceğim ziyaretime geleceğin günleri.”Bebeğim hoşgeldin” diyerek kapılarda karşılayacak seni annen yine…
En önemlisi ne biliyor musun…?
Seni çok daha fazla seveceğim…!!!

Unutma Bebeğim; ne zaman kanatların yorulsa, güvenilecek bir dal arasan dinlenmek için, işte ben hep burada olacağım. Kollarımı açıp kucaklamaya hazır bekleyeceğim seni.
Hızlı uçup, yorulma e mi……………..Annen

 

 

 

Bu yazıyı paylaş:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu yazarın toplam 7 eseri bulunmaktadır.