Rüzgar / Gülüm Çamlısoy
Çelişkilerimle rükûa vardığım özneme dair bir özlem benimki ve kopamadığım iç savaşlarım hele ki lenduha gezegende sözcüklerden firar etmeyi yeni yeni söktüğüm.
Yamaların arasında benekler saklı ve serpintisi hüznün, telaşlı bir fani olmaya sebebiyet veriyor.
Aklımın ucunda takılı iplerle zıplayıp duruyorum ve başım göğe erecekmişçesine sevmeyi ve yazmayı içselleştiriyorum ne de olsa çakramda saklı o kayıp mizansen aslında efkârın iz düşümü, varlığıma biat askıya aldığım düşlerim.
İklimin seyrine paralel güttüğüm bir rüzgâr belki kendimi savurduğum kadar güçlü bir rüzgâr olmayı s/avunduğum derken konuşlu olduğum duygulardan firar ediyorum ve mutsuzluğun başat sarkacında s/alınıyorum.
Güller açan yüzümde bir zamanlar ve aman vermediğim firari gölgem ki bağdaşık olduğum ve kimi zaman bağdaş kurduğum.
Boşluğun da hoşluğu belki de dolmayı bekleyen diğer yandan boşalması gereken bir yürek ve içime akıttığım yaşların sadece bir alıntı olduğunu düşünüyorum kimi zaman ama asla da çalıntı olmayan bir umut dünyası benimki.
Sancılı evrenden bir sanrıysam gizlenen…
Sarkıtı olmayan bir gölge isem, edimlerinden yüksünen ve sözlendiğim her cümlede kendime şart koşuyorum görevlerimi öncellikle insanlığımı sorguladığım ve ne yazık ki bir ömür sorgulanmaktan da payıma düşenlerle kendime olan güvenimi yitirdiğim.
Bir bulutun nazarında bir kuşum belki de ve göçmeyi unutmuş ya da bizzat geciktiren ve naylon faturalarında kimi satılmış duygunun da muhatabı değilim elbette dışımda gelişen her kazanım ya da kayıp benim için illegal bir içselleştirme iken ve dış etkenlerin büyüttüğü kayramda ben ilham perimle sözleşip günümü kazanmak adına belki de gecesinde son bulan hüznüme sahip çıkıp da geçici bir avuntu niteliğinde kalemimden damlayan cümleler.
Gözümden sakındığım sevdiklerim kâh yakınımda kâh aramıza yıllar ve yollar girmişken ne de olsa fazla girişken bir insan olmayı beceremedim özellikle son üç beş yılın nazarında ben tüm unutulmuşluğumla unutmamak adına seviyorum insanları ve tümden gelen coşkumla hemhal bir latife buyuruyor belki de iç sesim ne de olsa mukozası hazan olan bir seferberlik benimki.
Ayracım ne ola ki?
Elbette gizim elbette firari yüreğim elbette ruhumun çalkantılarında ben bir gölgelik gibi kalemimin altına sığınırken eksik de etmiyorum hani dualarımı belki de hüzünlü kalbimle bilmek Rabbimin en sevgili kullarından olma arzumla saf tuttuğum dünyalık geçişlerde aldırış dahi etmeden olup bitenlere elbette boyutsuzluğumla sevmek ve boyunduruğuna girdiğim tüm edimlerde ben hala kör noktasını sökmeye çalışan bir ayraç gibi salınırken kendince.
Dünyalık telaşlarım asla da fazlaca yer bulmadı hayallerimde: ne dünümde ne günümde sanırım yüreğin feri fazla coşkulu ve maddi kaygılarım da yok denecek az hele ki kariyer planlarımda duvara defalarca toslayıp iş hayatından elimi eteğimi çekip de kendime yarattığım dünyada sessiz sedasız yaşarken keşifte bulunduğum nice şey nihayetinde yazma eyleminden duyduğum coşkuyu hayatın geneline yayıp özellikle manevi anlamda inanılmaz ivme kazanan inancımın da eşlik ettiği had safhadaki hassasiyetimle sevgime sahip çıkmanın bana verdiği huzur.
Huzur… bazen çok yakınımda.
Huzur… kaybolan ışıkların gün batımında bana göz kırpan asaleti ve görünmezliğin de uhrevi boyutlarında kap kaç yaptığım yıllar.
Yıllandığım ne çok duygu ve acı derken kendime biteviye ihbar ettiğim yazma aşkımla bütünleşen manevi dünyamda belki de evrenin en şaşkın canlısı olma unvanını elimde bulundurup nasıl oluyor da hayattan hala beklentim olduğuna dair de bir yap-boz benimkisi: elbette gönül gözümde saklı tuttuğum güzellikler ve güzel insan arayışımda Allah rızası için yaşamanın keşfi ile Allah dostu insanların varlığına duyduğum inanç ve de şükür…
Kaybedeceğim kadar kaybetmişken koca bir ömür ve kaybolmuşluğun da müridi iken, içimdeki yaşama sevincine kimi zaman inanılmaz ket vurulsa da ben hala Rabbimin bana verdiği şansı kullanıyorum tıpkı nefes almak gibi kolay ve doyurucu iken sevebilme yetim nihayetinde koca ömür kendimle kapıştığım kadar kendime yakın durabilmenin de şifresi iken içimde saklı tuttuklarımı umut ederek ve severek ve daha da çok inanarak açığa çıkarabilme arzum elbette kenetlendiğim yazma büyüsü ile içimdeki cennet bahçesini de tüm evrenle paylaşmak adına sefil varlığımla acının sefasını süren bir niyazın da ta kendisi iken…
Sevmek ve yazmak hiç bu kadar keyifli ve kolay olmamıştı hani hele ki keşfin büyüsünde ben bir seferi ve bedbin fani iken umudun yakasına yapışıp sevgiyi ve inancı da inanılmaz içselleştirirken ve bana eşlik eden herkesin de varlığına şükrediyorum Rabbimin sunumu ile yüreğimi de ihya eden bu bitimsiz coşkunun bir neferi olmak adına hamt ediyorum ve kıblemde saklı ne varsa paylaşmanın doyumsuzluğunda kalemim kimi zaman bir efekt gibi nüksederken günün devindiği her anda kıyama durduğum da gerçeğin ta kendisi iken…