Ve Kadınlar / Fuat Arpa
Toprak renkli
Ak çehreli
Yaşayan tüm insanlar gibi
Ama kendince yaşayamayan
Varoşlarda, metropollerde
Poşulu, yemenili
Doğuda, batıda
Her yerde
Künyeleri farklı onların
Yürekleri aynı ama
Anadolu hepsi
Her biri Sakarya, Fırat
Her biri Süphan, Toros, Zagros
Her biri Akdeniz, Karadeniz
Heybet tarihle başlar onlarda
Kadim Mezopotamya izleriyle
Ve anneler, analarımız
Kurtuluşta kimisi
Adı Kara Fatma, Nene Hatun
Adı meçhul analar
Çanakkale’de çocukları vardı onların
Cephelerde kocaları
Doksan bin oğul yollamışlardı
Uyusunlar diye Sarıkamış ateşinde
Ve nişanlıydı kızlar
ama beklemiyorlardı
yedi cephede at koşturan
sevdalıları.
Kızlarımız, çocuklarımız
Elifti kimisi, Nazlıydı
Kimi Hatice, Berfin, Dilan
Anılarına filmler çekilecekti
120 kere karlı soğuk sınırlarda
Ve analarımız, kadınlarımız
Onlar yüzlerini ekşitmeden
Acılara
en dirençli olanlarımız.
Onlar en matem yüklü
haberleri alanlar
bir gün bir hudut karakolundan
ya da meçhul adreslerden…
ve kadınlarımız
Pamuk tarlalarında
narenciye bahçelerinde
fabrikaların çağdaş köleleri
Uçsuz bucaksız tarlalarda
çalışanlarımız
Hani ortak sevdalar?
Paylaşıldıkça hani azalacaktı
Acılarımız?
Bir sahipsiz köyde,
ürkek karanlık
bir beyaz mermerde
isyansız gözyaşları…
Layık mı insanımız?
Etle tırnak
acıtmamalı birbirini!
Girmesin lügatlere yeni sözcükler
Yandıkça böyle her bir yanımız.
Bilinmeli ki en fazla ağlayan
Kadınlarımız, kadınlarımız.