Vird / Heybet Akdoğan
can kırığı kalbimin
yarası derinde
günahlarımı döksem
yetişir miyim nur dağındaki davete
önümde kehribar bir mevsim
cümle yollar katedeceğim
derindeki yaram
yusuf’un kuyusunda bâtıni cefam
mutluluk kanayan ruhuma akan kavi sevgi
gül akşamlarında
yüzümde ay nakşetti
ölüm artık zeval değil
dönülmez gidişin sahibi ebedi
ateşlere savursa da beni rüzgâr
bütün yollar onda duraklayan
aşılmış karanlığın fecri
zaman çıngıraklı yılan
zehirden fısıltılarla diriliyorum
gerek yok yarım kalmış şarkıları tamamlamaya
dilimdeki sır
alevin ucundaki ışığın ezgisi
firkatin yaralı kuşları
tam orta yerinden kırılmış kanatları
düşüp girdabında boğulduğum ömür törpüsü
elem çölü
yedi iklim sıcağı
basıpda ateşini yüreğime koyan aşk
af dilemiş her yüreğin sahibi gibi vuslatı bekliyor
can kırığı kalbimdeki özlem
bir yol erinin virdi