Yedi Harf Yalnızlığı -ı / Abdurrahman Adıyan
bir serzeniş yoğunluğudur
yüreğimin yarısı
yalnızlığımın yedi harfi
yalın bir yol ağzında
fikir kapıma dayandılar
zıvanadan çıkardılar aklımı
sen, de; yedi
ben deyim on iki yerimden
paraladılar ruhumu
kirli düşleriyle sürdüler
çakallar meydanına
gönül bağımı talan edip
dimağımı zar eylediler
en ince yerimden harlıyam
rengim, kimliğim ve benliğim
yemin olsun ki
kırk yerimden yaralıyam
bir yedi harf yalnızlığımda
nalânımı çoğalttılar
umutlarla beslediğim gençliğimi
alaca bir şafak mahmurluğunda
al kanlara boyadılar
düşlerimin gonca vaktiydi
doluya vurdular
israfil sûr’unu üflediler
bir katre can suyumda
kızıl kıyamet kopardılar
ölüm bana küsmüştür
gayri kelimeler kaçak
aklım yaban, gönlüm firarî
bir yedi harf yalnızlığında
yüreğim badirelerle evlek evlek
yaşarken ben afrika yalnızlığını
ölüm pusuda caka satar
dilimde ne “lili marlen” şarkısı
ne de “uzun ince bir yoldayım”
hüzzam taksimi, mûsikinin en nahif teli
vurun beni on ikiden
kırk parçaya bölün
kırk katara yükleyin
bir yedi harf yalnızlığında
on ikiye yedi kala
kapılsın acı yer çekimine
üç damla bakir gözyaşı
süzülsün en alta, altıya
beş-yedi aralığında.