Günümüz Toplumu ve Psikolojik Sorunları / Kenan Altun

2020 yılında dünyadaki en büyük ikinci rahatsızlık olarak DEPRESYON ’un olacağı yapılan araştırmalar gösteriyor.

Düşünebiliyor musunuz ne kanser ne bel fıtığı ne de estetik sorunlar…

Psikolojik rahatsızlıklar günden güne artarak ilk sıralara gelmektedir. Ve yaşanan birçok tıbbı rahatsızlığın altında bazen sadece psikolojik kökenli olduğunu biliyoruz. Bugün karın ağrısı, baş ağrısı şikayeti ile hastaneye giden bazı hastaların psikolojik süreçlerin olduğunu yapılan incelemelerde çıkmakta.

Psikolojik rahatsızlıklar günümüzde bu kadar fazla iken insanlar hala psikoloji/ Psikiyatri mesleğine karşı ön yargılı, çekingenlik göstermekte hatta korkmaktadırlar.

Özellikle toplumsal dönüşümlerin yoğun olduğu, köyde kentlere göçün önüne geçilmediği, savaşların yaptığı tahribatlar ve sanayi ile birlikte psikolojik yıpranmalar daha da artmış durumda.

Peki ne zaman bir danışma hizmeti alınmalı?

Bireyin yaşadığı sorunlarla baş etme becerisinin yitirmesi, doğru kararlar alamaması, iş, meslek, aile ve arkadaş çevresi ile sorunlar yaşamaya başladığı andan itibaren bir danışmana uğraması önemlidir.

Biz psikolojide sorunları nevrotik ve psikotik diye temelde ikiye ayırıyoruz. Nevrozlu durumlar daha kabul edilebilirken psikozlar daha ağır olmakta ve ciddi bir psikolojik sorun olarak karşımızda durmakta. Kişi kendisinde;

Uzun süreli bıkkınlık, halsizlik,

Kendisine bakımda eksiklikler,

Çökmüş ruh hali,

Aşırı takıntılar,

Yersiz kahkahalar/ağlamalar

Cinsel sorunlar,

İş/arkadaş/aile/meslek hayatında geriye çekilmeler

İçe kapanmalar

Kendini boşlukta hissetme,

Kendine ve çevresine zarar verme

İntihar düşünceleri,

Gibi durumlardan biri veya birkaçını yaşıyorsa güvenilir bir psikolog/psikiyatriste uğramasında fayda var.

Ancak bunun öncesinde dikkat etmemiz gereken daha önemlisi hayatınızı güzel kılmaya çalışalım.

Unutmayın ki sağlığınız varsa siz varsınız.

Anı yaşayarak hayatınızı güzel yaşamaya ve sizi mutlu edecek aktivitelerle uğraş haline getirerek yaşama bir amaç edinmeye çalışalım.

Sizi hayata bağlayan, güçlü tutan bir uğraşınız mutlaka olsun.

Yazımıza son verirken küçük bir egzersiz önereceğim size.

Bu gece yatmadan önce yatağa girdiğinizde hayatınızda sizi mutlu eden en önemli an neydi onu düşünün ve yatmaya çalışın. Bakalım sabah ne olacak… 🙂

Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere, hayata olumlu bakın.