DergiZan

Yazı ve Sanat Ülkesi

Nurten Çakır’ın Ağzı Kalabalık Sırlar’ından Akan Aşk / Ramazan Seydaoğlu

nurten_kitap_kapakŞiir denilince akla ilk gelen hiç şüphesiz “aşk”tır. Aşk ile şiir kardeştir. Aşk şiirsiz olmaz, şiir de aşksız. İkisi de kendine barınak olarak şairin yüreğini seçer. O halde Şiir, Aşk ve onları yüreğinde barındıran şair her zaman haşir neşirdir.

Şiir lezizdir. Okuyanın, dinleyenin dimağında nefis bir tat bırakır. Ancak aşk acıdır. Mesken olarak barındığı şairin yüreğini her zaman burkar. O yüzden şiirle uğraşan tüm şairlerin yürekleri anatomik olan büyür ve de deliktir. Kardiyologlar buna “Doğuştan kalbin delikmiş” deseler de o şair yüreğin yükünden habersiz olarak bunu demiştir. Onun nedeni geceler boyu uyumayan ve vurulduğu aşkına serenatlar dizmesindendir. Öyle ki aşkı yüreğine misafir eden şair, aşkı kaybetmemek için gece gündüz çabalar durur. Aşktır artık ona şekil verir ve yaşatır. Gecenin karasına/körüne mahkum edip mısralarla uğraştırır, henüz kapanmamış yaralarını tekrar kanatır yine aşk, ağlama nöbetleri geçirir, içinden kan ağlar ama etrafına hep gülümsese de.. Artık her ne varsa onun için aşktır hayatta. Gah bir “Sisli Sokak”ta, gah bir “Anne Telaşında”, gah “Bir Dağda Çay İçmektir Aşk”.  Öyle ki her seferinde “Vadiler demlenir” de şaire “laf anlamaz hayaller” kurdurur. Bazen gına gelip de üstünden atmak istese de şair; “aşk çift düğümlü (olur) aşk”. Aşk çok güçlüdür ancak şair artık karar vermiştir: “budamak gerek, aşkın gözyaşlarını” diyor. Yine aşka kıyamıyor ama dal ve budak salan gözyaşlarına bir çözüm getirmeye çalışıyor, budayacak bakalım. Ama şair bunu hiçbir zaman başaramaz zanımca. Yüreğine bir kere düşmüşse aşk cemresi orasını iflahı olmayan kronik bir hale getirir. Kıvrandırır durur. Ve her seferinde yeni yeni aşklar yükler oraya.

Bütün sancılarına, çekilmez gelgitlerine, migrenimsi nöbetlerine ve uykusuz geçirilen gecelerine rağmen şair aşktan vazgeçmez ve her zaman ona taliptir. Her zaman arar bulur ve sahip çıkar, korur. Büyütür onu çiçekli pembe bulutlar içinde: “şimdi diyorum/ çiçek diksem fundalıklara/ dikenlerini döksem kalbimin” yüreğinde diken namına hiçbir şey bırakmayan şair oraya arı-duru-pak-saf-nazik-nadide aşklar bulur koyar. Mazlumu koyar. Mazlumun gözlerinden akan yaşları koyar. Dünyayı koyar yüreğine, Ortadoğu’yu yerleştirir ortasına ve acıdan dikilen bir ağaç diker en hengâmeli köşesine ve ağacın adına Şam der. Kanayan yaraya ve yanan Ortadoğu’ya dökülmek üzere ağzıyla su taşıyan  beyaz güvercinleri vuran hunharların kurdukları pazarlarda satılan kadınların gözyaşları olur şair ve tüm çıplaklığıyla hakikatleri haykırır mısralarıyla. “..Şam dertli etek kanıyor/ şizofreni tarih/ susturuldum, yaralı zamandır/görme, dediler baktığın çıplak devi..”

Aşk artık hayatın ana teması olmuştur şair için. Onun yüreğine peşpeşe ve zincirleme saldırırlar, kendini kurtaramaz:
“aşk, hayat
nasıl hüzün zincirlerini eklersiniz
hangi paslı halkayı koparsam
kırılıyor öteki yüzüm.”

Şair aşktan kaçsa da bir kere aşka teşne olmuş ya.. Artık kurtuluşu yoktur. Aşk gelip onu buluyor her seferinde:
“gelip tenime tıngırdıyor aşk
kör olası düzenleri bozalım
bir orman yak benim için
sonra uzun bir fasıl eşliğinde
suya bırak suç adacıklarını”

Her sayfası aşk kokan bir dağarcıktır şaire Nurten Çakır’In “Ağzı Kalabalık Sırlar” kitabı. Uzun zaman önce postacı azizliğine uğradığından ikinci defa postalama nezaketinde bulunmuş şairimiz kitabı. Kitap elime geçti ama yine bir azizlik olmuş: “Selen!e sevgilerimle :)” şeklinde imzalanmış geldi. Poşetlerken postacı yine yapmış bir azizlik besbelli. Selen sana yazılan kitapta bir başkasına imzalı kitabı görünce nasıl tepki verdin bilmem ama senin kitabın elimde unutma, ona güzel bakılacak. Sen de benim kitabıma iyi bak e mi?

Yüreği aşk ve şiir dolu meslektaşım şaireye güzel ömür dileyerek beğendiğim birkaç şiiriyle sizi başbaşa bırakmak istiyorum:

nurten_kitap_gunnurten_kitap1

Bu yazıyı paylaş:

One thought on “Nurten Çakır’ın Ağzı Kalabalık Sırlar’ından Akan Aşk / Ramazan Seydaoğlu

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu yazarın toplam 94 eseri bulunmaktadır.

Yazarın diğer yazıları