Sarılmak Vardı Zamanında / Reşat Gürkan
Sarılmak vardı zamanında
Sadece sarılmak
Sımsıkı, çekinmeden
Öylece dursaydı zaman
Akmasaydı
Nefes bile almasaydık
Konuşsaydık akabinde
Asırlık bir hasret ile
Olacakları bir kenara bırakarak
Ya da zaman aksaydı
Biz dursaydık
Sadece sarılsaydık
Doyasıya ve sımsıkı.
Bıraksaydık varı yoku
Çıksaydık şu engin tepelere
Yeşilliklere, dağlara
Bilseydik ki her şey bu andır
Ve bu an ölümsüz
Her ne kadar ölümlü olsak da.
Yeşerirdi daha gür otlar
Çiçek açardı ağaçlar
Bizden bir ruh alarak.
Bizden esinlenerek belki
Kurt vazgeçerdi kuzudan.
Sarılmak vardı zamanında
Sadece sarılmak
Kokunu içime çeke çeke
Belki bitebilirdi bu hasret
Şimdi bir yangın yeri civar
Şehirler yanıyor
Denizler yetmiyor söndürmeye
Ve göklerden bir yağmur
Daha da alevlendiriyor.
Gözyaşlarım yakar beni
Ve durmuyor
Yaktığını bile bile.
Sönmüyor ve sönmeyecek gibi.
Sarılmak vardı zamanında
Sadece sarılmak
Ve sarılamadık bu hasret ile
Nerden bilebilirdik zaten.
Kalmadı o an, o şehir
Eksik kaldı bir tebessüm.
Son bir pişmanlık
Ve açık kaldı bu kollar.
Hissediyorum
Durum pek de vahim
Ve bir yanım eksik, hep eksik.