DergiZan

Yazı ve Sanat Ülkesi

Sarıdır Rengi Ölümün / Şükrullah Yavuzer

Mevsimlerin de bir dili var
Her renk ayrı bir lisan
Pişmanlık yeni uyanmış bir gül yazdan kalan
Gemiler batar mavi gözlerinde göğün
Akrep ile yelkovan arasında asılı zaman
Ne acelesi var böyle apar topar yağan yağmurun
Bir bestekar edasında eser rüzgar
Sarıdır rengi ölümün
Gözlerimde yağmur yüreğimde hüzün var
Değmeyin sonbaharım bu aralar…

Yürüdüm yürüdüm mevsimler boyu
Tükendi yollar Hayat bu gülenler ağlayanlar
Dökülen sarı turuncu mor yapraklar
Bakar gidenin ardından
Beli bükülmüş yorgun ağaçlar
Ben de ilkbahardım bir zamanlar
Heyhat geriye dönüş yok artık
Bir bir kapandı kapılar
Sarıdır rengi ölümün Gözlerimde yağmur
Yüreğimde hüzün var Değmeyin sonbaharım bu aralar…

Sarardı nitekim binbir emekle ektiğim tarla
Sonbaharda çıkacağım galiba
Sonsuz yolculuğa
Bir valiz yorgun hatıralar
Topal bir tren ve gıcırdayan raylar
Sanki ağlaşıyor üstümüzden geçen kuşlar
Sarıdır rengi ölümün Gözlerimde yağmur
Yüreğimde hüzün var Değmeyin sonbaharım bu aralar…

Bir altın çağıdır sonbahar
Turnalar da geçti bak katar katar
Genzimi yakar tiryaki bacalar
Ahengi bozuyor
Neden hala yeşil asi çamlar
Başına beyazlar bağladı yüksek dağlar
Buğulu camların ardından
Sinsi sinsi bakar
Sarıdır yağışı ölümün
Gözlerimde yağmur
Yüreğimde hüzün var
Değmeyin sonbaharım bu aralar …

Yapraklar rüzgar ve yağmur
Ayrılık şarkısı söylüyorlar
Kesildi sesim soluğum
Dilim artık lal
Bir varmış bir yokmuş hayat Her şey hayal meyal
Buğulu camların ardından
Sinsi sinsi bakar
Sarıdır bakışı ölümün
Gözlerimde yağmur
Yüreğimde hüzün var
Değmeyin ağlarım
Benim adım sonbahar …

16 Ekim 2024

Bu yazıyı paylaş:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu yazarın toplam 9 eseri bulunmaktadır.