Lâ-Bedri Dîvânı / Yaşar Bedri
DİVANÇE
mürettep dîvânımız, çilli didara kaldı.
hûda’dan özge güven geçmiş ensara kaldı.
can ister canan ister kösler terkimde yara
çattı sözü müfreze harfler duvara kaldı.
tasvirlere akıttık üç vakit terimizi
meydan oğul uşağa, ibrişim dâra kaldı.
dağıldı üç vakte buz tutan terimiz
meydan oğul uşağa, ibrişim dâra kaldı.
kırık kalbin ilenci batırdı gemileri
tutuldular lodosa, mahî avara kaldı.
çekmecemde bir ömür yazılmayan sayfalar
kalpte kitap yarası, okuyan zara kaldı.
tutulmayan saflar dağıldı, telef olduk
boşaldı koşumlarım, atlar tımara kaldı
ateşe tutulan söz, soğutsun kalbimizi
tapınaklar, ayinler, sarsuk bîmara kaldı.
radyonun sesini aç!.. darbeler, generaller!.
hücremde nem odası, balans ayara kaldı.
ecir defteri bize hem dündür hem de yarın
geyik abdal kulları haksız çıkara kaldı.
sütten kesildi hünkâr, develer baş edildi
tevatür yürüdü dağ, devrildi dâra kaldı.
irişti son celladım ipeğin duasına
tutuşturdu kül etti, sönmeyen çıra kaldı.
göçürdü ayağını ebruliden kalkanlar
işler kahve falına, tavlada zara kaldı.
parmağı al ağzına, çarmıha ger ruhunu
çevir soğusun fincan falın mezara kaldı.
abad oldu hazirûn keyifleri ferade
fukaranın karnında, kuru kavara kaldı.
maskeleri pörsüyen develeri baş ettik
marifet mezat oldu, hüner pazara kaldı.
ilâhi son akşamdır, haksızlık neyi örter?
lâ-bedri sabır dedi, hoş bir nazara kaldı…
MÜFRET
ney’lersiniz? kelimeler lâ mekan!
kedileri ve şairleri çıkardım tutanaktan.
MUSARRA
çok yaşa padişahım ayakları baş ettin!
bu nasıl dirayettir yolsuzu yoldaş ettin?
RUBÂÎ
dünyayı kirlettiniz, katilisiniz gülün
her ilenç size iksir gidin usulca ölün!
gene cebir, gene petrol, satılan ruhlar
kimseye bulaşmasın, kireç ile gömülün
TUYUG
adalet mülkün olsun. muhtıralar hikâye
geyikpartinizde çilperisi hatıralar hikâye
bizim uşak özge candır, çil paralar hikâye
sansarın kırdığı cevizler bu aralar hikaye
HİCVİYE
ateşi taşıyorum yokluğunuza.
incire, zeytine verilen yemin.
ilham kâr etmez küflenmiş ruhunuza,
kişniyordunuz avluda demin
LUGAZ
kim dokunsa etime yedi uyurlara karışıyor
kime dokunsam ölü taklidi, mermer boşluğu.
AZADE
dağlara bakarım.
dağlar bana bakar
dağlar benden ne anlar?