DergiZan

Yazı ve Sanat Ülkesi

Oksi-Sensiz Yaşanmıyor / Hilal Oğuz

Ömrünü, ömrüme, ömür diye katarak çıktım yola… Züleyha’nın Yusuf’a olan sevdası yankılanıyordu yüreğimin kimsesiz sokaklarında. İlk sessizliği üzerime çektim, neden bilmiyordum onunla konuşmak istiyordum fakat konuşamıyordum, yanına gitmek istiyordum bir türlü gidemiyordum… Gitsem bile pusuda kalıyordum adeta. O konuşuyordu hep o anlatıyordu. Ben ise sadece dinliyordum, ya da dinlemiş gibi yapıyordum… Çünkü onun yanında iken kalbim bir karış havada oluyordu. Sesi yankılanıyordu sadece içimde ama bitürlü ne dediğini anlayamıyordum. Bu hep böyle sürüp gidiyordu. Bir değil, iki değil, üç değil… O konuştu, ben sustum…

Bu hal fazla sürmedi..

Süremezdi…

Derken aramızdaki ipler koptu sonunda.

Hayır, aslında konuşuyordum fakat o beni bir türlü duymuyordu. Avaz avaz hem de için için sesler çığlık atıyordu içim… Herkes duymuştu. O bana sağır olmuştu.

Hekes duymuştu, bir O duymamıştı..

Ona karşı beslediğim sevgimi, gözlerimden sayfalara akıtıyordum, okumuyordu… Okumadan yırtıyordu gözlerimin önünde. Canımı parçalar gibi parçalıyordu işte… O anki yaşadığım duygularımı, bir kavanoza hapsettim şimdi, oksi-sensiz kaldıkça, ölüme biraz daha yaklaşıyordum.

Hayır! Sevgiye aç değildim. Sevenlerim vardı benim de. Beni düşünenler, mutsuz günlerimde güldürmeye çalışanlar, zor günlerimde omuzumda bir el olanlarım elbette vardı benim de… Ama şu gözlerim kimseyi görmüyordu, sadece O’nu…

Hep O’nu…

Daima O’nu …

Ben sadece onun sevgisine açtım. O’nun tek gülümsemesini gördüğüm gün, benim baharla tanışma günümdü. Evet, içimde baharı yaşatanımda O’ydu, bir anda kışa çevirenimde O…

Ve O’nu sevmemin en güzel yanı ise;

Mevsim kış iken, solumda hep baharın yaşamasıydı…

 

 

Bu yazıyı paylaş:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu yazarın toplam 1 eseri bulunmaktadır.