DergiZan

Yazı ve Sanat Ülkesi

Hayaller ve Gerçekler Üzerine Dengeli Bir Yaşam / Aysun Odabaşı

Merhaba… Sizlere, dengeli bir yaşam için önemli olan şeylerden bahsetmek istiyorum. Hayaller ve gerçekler arasında denge kurmak, hedeflerimize ulaşmak için motive olmanın yanı sıra gerçekçi bir bakış açısı da geliştirmemizi sağlar. Gerçekçi planlar yaparak hayallerimize adım adım yaklaşıp başarımızı arttırabiliriz. Hayallerimiz ve gerçeklerimiz arasındaki sağlıklı bir denge; yaşam kalitemizi arttırmak için önemli bir basamaktır. İdealize edilmiş, hayallerle dolu bir dünya, gerçekleşmesi zor beklentilere neden olabilir. Bu sebeple, hayallerimizi gerçekleştirmek için attığımız adımların faydalı ve ulaşılabilir olması, başka bir deyişle ayakları yere basan nitelikler taşıması önemli…

Gerçekçi yaklaşımlar, hayallerimizi destekler ve temel oluştururlar. Hedefler belirlenirken kendi kapasitemizi, çevresel faktörleri göz önünde bulundurmalıyız. Bu şekilde, başarıyla beraber mutlu oluruz. Evet, iyi bir yaşam için hayallerinize odaklanın ve onlardan vazgeçmeyin. Ancak onları küçük, ulaşılabilir biçimlerde gruplara bölün. Sadece gerçekçi hedeflere de odaklanmayın, bu da hayallerinizi sınırlayabilir. Çünkü hayal gücünü kullanarak büyük düşünmek yaratıcılığınızı destekler ve geliştirir. Gerçekçi hedeflerinizi hayallerinizle besleyin. Böylece yenilenen, değişime açık, ileri yönlü dönüşen çağın bireyleri olabilirsiniz. Elinizde, hayalleriniz somut hedeflere dönüşür. Hayallerinizi gerçekleştirmek için somut adımlar atmaktan kaçınmaz, cesaret kazanırsınız.

Dengeli bir yaşam için, hayallerinizi gerçekleştirme sürecinde, yaşadığınız anın tadını çıkarmak da çok önemlidir. Sürekli geleceğe odaklanmak anın değerini gözden kaçırmanıza neden olabilir. Kısacası hem anın tadını çıkarmak hem de hayallerinize odaklanmak, ruhsal ve duygusal dengenizi korumanız açısından gereklidir. Hayaller ve gerçekler arasında denge kurmak başarıya ulaşmanın yanı sıra yaşamın tadını çıkarmak için kilit noktanızdır. Gerçekçi hedefler belirleyerek, yaratıcı düşünmeyi teşvik ederek, anın tadını çıkararak dengenizi korumanız sürdürülebilir bir mutluluk ve yaşam tatmin sağlar.

Hayaller gerçeklerle dans eden gölgelerimizdir. Zihnimizin en derin köşelerinde filizlenen bu haller bazen uçsuz bucaksız bir gökyüzüne dönüşebilir. Ancak hayatın yollarında dolaştıkça gökyüzünü seyrederken ayaklarımız yere sağlam basmalıdır. Bir yanda hayallerimizin kuytusu ve sonsuz olasılıklar diğer yanda ayak izlerimizin toprakla buluştuğu anlar… Hayaller ve gerçekler arasındaki bu denge yaşamın kendisiyle paralel bir öyküdür. 

Zaman; hayallerimizin bahçesini yeşertir, gerçekler bu bahçenin toprağını sıkılaştırır. Bahçenizin içinde hayalleriniz ve gerçeklerinizin iç içe geçtiği bir denge çubuğunuz olsun. Bir yaşam merdiveni kurun mesela bahçenize, basamaklarınız belirlediğiniz hedefler ve planlarınız, günlük takipleriniz ve ilerleme notunuz, öncelikli görevleriniz, istekleriniz, esneklik ve uyumluluk yetenekleriniz, molalarınız, rahatlama basamaklarınız… Merdiveninizin destek sistemlerini unutmayın; aile ve arkadaşlarınız…  İskeleti unutmayın merdiveninizde; fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarınız.

Büyük hayaller veya günlük yaşam deneyimleri, her şey basamaklardan oluşur. Zamanın kendisi de öyle değil midir? Bütün bunların içinde anahtarımız ‘’dengedir.’’ Dengeli bir yaşamda hayaller, kişisel hedeflerin, motivasyonun parçası olarak önemlidir ancak; aynı zamanda hayallerin gerçekçi ve sürdürülebilir olması yaşamın dengesi için önemlidir. Hayaller anlam ve amaçtır.

Gerçekler anlam ve amaca ulaşmak için harcanan çaba ve emektir. Temel stratejimiz uyumu sağlayabilmek, pratik gerçekçi çabalarla hayallerimiz üzerine yürümektir. Bunların hepsini tüm yaşam alanlarımıza entegre edebilmektir. Sağlıklı ilişkiler, iş hayatı, ruhsal sağlığımız, boş zamanlarımız için aktiviteler hepsi aynı oranda önem arz ederler. Unutulmamalıdır ki her bireyin yaşam şartları farklı farklıdır. Her yolculuk benzersizdir. Bu nedenle kendi güçlü yönlerimizi ve zayıflıklarımızı iyi anlamalıyız. Kişisel yaklaşımlar yaşamınızı şekillendirir. Olaylara, ilişkilere, sorulara nasıl tepki verdiğiniz sizin yansımanız, benzersiz kişiliğinizdir. Gerçekleriniz kadar hayallerinizin kurgusu da sizsinizdir.

Kalem ve kâğıt ile baş başa kaldığınızda hayallerden, karşınızda oturmuş sizi izleyen gerçeklerinizden bahsetmek başlangıçta kolay görünür. Sözcükler zihninizde gezinmeye başlar. Bir süre sonra zihninizin koşuşturmaları sizi heyecana sürükler. Sakin bir köşede hayallerinizle soluklanabilir sonra kalkıp gerçeklerinizle yaşamın akışına kendinizi bırakabilirsiniz. Dengeniz bu gidiş gelişler ile sükunete varır.

Yazımın başlangıcından bu yana somut, dokunulabilir, kanlı canlı yaşam üzerine ifadelerde bulundum. Var olan gerçek insan doğası üzerine…

Hayaller ve gerçekler üzerine dengeli bir yaşam için ayrıca dijitalleşen hayatlar ve sosyal medya konusuna değinmek istiyorum. Dijital çağ çok boyutlu olarak hayata etki ediyor. Toplum olarak hepimiz gözden kaçırıyoruz belki ama en çok da hayal ve gerçeklik kavramları birbirine karışmış durumda. Özellikle sosyal medya alanı, hayaller ve gerçeklikler konusunda başta gençlerimiz olmak üzere büyük etkiye sahip. Olumlu tarafları ve etkileri tartışma konusu. Sosyal medya ve dijital araçlar; iletişimi arttırıyor, kolaylaştırıyor ancak bir yandan da yarattığı sosyal baskı ile kişinin kendisini başkalarıyla karşılaştırmasına ve kıyaslamasına yol açıyor.

Dijital dünya içindeki gerçeklik ve sunulan hayaller kendi gerçekliğimiz ve hayallerimiz ile ne kadar örtüşüyor? Somut elle tutulur var olan çevremiz, yaşam şartlarımız, yan yana olup sarılabildiğimiz dokunabildiğimiz insanlar ve ilişkilerimiz, iletişimlerimiz aynı oranda sanal dünya içinde de var mı? Sanal dünya hayatımızda yer ettikçe ‘bir başka ben’ çıkıyor ortaya. Kişisel tepkilerimiz, tercihlerimiz, istek ve arzular başkalaşıyor. İhtiyaç kavramı sosyal baskı ve manipülasyona uğruyor. Asıl olan gerçekliğim; asıl olan beni mutluluğa başarıya götürecek olan hayallerim hangisi? Bu soruyu kendinize sordunuz mu hiç? Hiç hatırınızdan geçti mi? Gerekli gördünüz mü?

Yetişkinlerin dahi bu konuda kontrol ve iradeleri çökmeye yüz tutmuşken, gençlerin yalnızlığını bir düşünelim. Onlar yalnız ve rehbersiz bu karmaşık dünyanın içinde çalkalanan başka bir sanal dünya keşfediyorlar. Hayalleri; dijitalin nimetleri yerine nimetsizlikleri, karmaşası, sosyal baskısı, sahtelikleri ile filizlenip çiçek açıyor. Yeni çağın dijital vatandaşları ütopik değil de daha çok distopik bir okyanusa yelken açıyor gibi geliyor bana…

Başınızı yastığa yaslayıp gözlerinizi kapatıp hayaller kurmalı, gelecek için heyecan duymalısınız. Gerçekliğiniz, aileniz, arkadaşlarınız, yakınlarınızdır. Bu varlık içinde sarılıp sarmalanırken ‘dijital dünya’ yaşamı kolaylaştıran, ufuk açan bir araca dönüşmelidir. Hayaller; kalbin atışı, ruhun süzgeci ile ortaya çıkar, aklın ve reel koşulların birleşimi ile olgunlaşır. Duygu durumlarınızı, davranışlarınızı, umutlarınızı sanal alemin içinde çürütmeyiniz. Gerek büyükler gerek gençler hayatınızın her alanında kontrol düğmesi siz olmalısınız.

Psikoloji, hayalleri, “bireyin duyma halini, güdülenmesini, davranışlarını etkiler.” şeklinde açıklar. Hayaller geleceğe dair umutlardır. İnsana canlılık katar. Geçmişimiz, deneyimlerimiz hayaller içinde işlenir. Küçük çaplı kişisel gelişim kurslarıdır kurduğumuz hayaller. Gerçekliğiniz de algılarınız, duygularınız, düşüncelerinizle şekillenip bir kompozisyon oluşturur.

Hayaller ve gerçekler, yaşamın dengesi içinde dans ederek gelecek için heyecan duymamızı sağlar ve yaşamımızı anlamlı kılar. Haydi, anın güzelliklerini keşfederek kendi öykülerimizi yazmaya devam edelim…

Bu yazıyı paylaş:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu yazarın toplam 1 eseri bulunmaktadır.