Mü’min, Hiçbir Canlıyı İncitmeyendir / Sadettin Turhan
Mü’minin zindanı, kâfirin cenneti, amansız bir imtihan yeri, su üzere kurulmuş taklit binadır bu dünya. Asıl olan; Kur’an’ın rehberliğinde, Peygamberimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) nuru ve hidayeti, Allah’ın (celle celaluhu) kudret ve kuvveti ile başımıza gelen her olaydan, Allah için ders çıkarmak ve her geçen gün biraz daha huzuru temin için mücadele etmektir.
Mü’min güldür, güldendir, mü’min mahzundur, mazlumdur. Mü’min akıllı ve olgundur, mü’min zeki ve çalışkandır, mü’min ibadet ve itaat ehlidir. Mü’min nefsine yenilmeyendir, emir ve yasaklara uyandır. Mü’min eliyle ve diliyle hiçbir yaratılmışı incitmeyendir, zarara ve ziyana sebep olmayandır. Mü’min Allah’ı hatırlatan iyiliğe, doğruluğa, adalete çağırandır. Akrabaya ilgiye, komşuya alâkaya, davet eden; kötülüğü, çirkinliği, fuhşiyatı (gayri meşru ilişkiler) ve haddi aşmayı, şımarıklığı engellemeye çalışandır. Mü’min, güzel ahlakın en büyük temsilcisidir. Mü’min, dünyaya aldanmayan ama dünyası için çalışandır. Mü’min Allah’tan korkan ve günahlardan kaçan bir nur parçasıdır. Mü’min İslam’da huzuru en güzel yansıtan, Kur’an’dan sonra en güzel Allah göstergesi ve rahmetidir. Mü’minin mü’mine duası reddedilmez. Mü’min kendisi için istediğini, kardeşi için de isteyen, kendisi için istemediğini, kardeşi için de istemeyendir. Mü’min Kur’an’adır, Peygamberedir, mü’min Allah’adır.
Ey kardeşim, bu dünyada mü’min olabilmek, mü’min kalabilmek, mü’min ölebilmek zor! Şeytan ve yardımcıları altı cihetten taarruz yapmakta, tuzaklarını kurmakta, çeşitli taktikleri ile zamanlarımızı heba etmektedir.
Haydi kardeşim, oyuna gelme!
Bu geçici imtihanın da son bulacağını unutma!
Yaratılış gayene uygun hareket edebilmek için sarıl Kur’an’a, sarıl Peygambere, sarıl Allah için dost olduklarına!