DergiZan

Yazı ve Sanat Ülkesi

Efendimizi Tanımak ve Gençlere Tanıtmak / Sadettin Turhan

Biz meselelerimizde Efendimiz (s.a.v.)’den uzaklaştık ve kendimize başka yoldaşlar, başka önderler, başka kılavuzlar, başka örnekler aramaya başladık. Aslında bir membadan uzaklaştığımız müddetçe o membaın temizliğinden şüphe edilmeye başlar.
Köylerde yaşayanlar bilir. Dağın başından ufak bir su çıkar ona göze derler. Gözeden içilen suyun tadı ile alttaki çeşmelere gelen suyun tadı mutlaka ve mutlaka çok farklıdır. Arada insanların bu suya katacakları ya da tabiatın bu suya getirdiği bir takım pislikler ve tatsızlıklar olabilir. Biz her meselemizde Efendimiz (s.a.v.)’in bu konudaki tavrını, bu konudaki görüşünü, bu konudaki uygulayışını öğrenmemiz gerekiyor.

Burada öğrenmekten kastımız sadece bilgi almak, bilgilenmek değil. Bu tavrı hayatımızda da yerine getirmek, Efendimiz nasıl bir tavır göstermişse bu tavrı da aynı şekilde göstermeye gayret etmek demektir.

Peki, bunun yolu nedir? Bunun yolu gerçekten bizim Efendimiz (sav)’i anlatan güzel eserlere, kaynak eserlere başvurmamızdır. Bunları okumamız ve bunlarla ilgili araştırma yapmamızdır. Bunların içerisinde tahrif edilmiş, doğruluğu teyit edilmemiş bilgiler olabilir. Gayet normaldir. Bu kasıtlı da yapılmış olabilir. Bu da doğrudur. Ama bizim ezelden beri cumhur ulemanın tasvip ettiği, yazdığı ana kaynak eserlerden bunları öğrenmemiz gerekiyor.

Mesela bu konudaki müracaat edilecek yer Kütüb-i Sitte (Buhari, Müslim, Nesai, Tirmizi, Ebu Davud ve İbn Mace’nin en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan kitabı). Burada bir hadisle alakalı okuma yaptığımızda, hemen altında bu konunun nüzulü ile alakalı, bu konunun ortaya konulması ile alakalı tavır, nasıl bir olay gerçekleşmişse bize anlatılıyor. Bizim ölçümüz akıl, Efendimiz (sav)’in ahlakı ve Kur’an’daki ahkâmı olmalıdır. Bu üçlüyü yani aklımızı, ahlakı ve kuranın ahkâmını önümüze alırsak meseleler hakkında yorum yapmamız ve bu yaptığımız yorumları hayata geçirmemiz çok daha kolay, çok daha doğru olur.

Bugün bazı yaklaşımlar Kur’an’ı Peygamberden, Peygamberi Kur’an’dan ayırmaya çalışan bir takım söylemler ortaya koyuyorlar. Bunun kadar yanlış bir tavır olamaz. Peygambersiz bir Kur’an, Kur’an’sız bir Peygamber düşünmek mümkün değildir. Efendimiz (sav) yürüyen, oturan, konuşan, yiyen bir beşerdi. Ama O Kur’an’dı, o yüzden bizim meselelerimize bu cihetten bakmamız lazım.

Peygamberi çok iyi tanımamız lazım. Onunla ilgili yazılmış eserleri dikkatli bir şekilde inceleyerek, irdeleyerek, yeri geldiğinde araştırarak okumamız lazım. Aldığımız her türlü bilgiyi evet bu Peygamberindir deyip hemen cebimize koymamamız lazım. O yüzden bu konuda yazılmış çok ciddi çok güzel kaynak eserler mevcuttur. Bu eserlerden mutlaka faydalanmamız gerekiyor. Her aldığımız bilgiyi de mutlaka diğer eserlerle teyit etmemiz gerekiyor. Ve bu aldığımız bilgilerle hayatımıza yön vermemiz lazım.

Bu yazıyı paylaş:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu yazarın toplam 17 eseri bulunmaktadır.