Ordu’nun Dereleri / Hatice Türkmen Yurtseven
Ordu’lu olup ta Ordunun dereler türküsünün hikayesini bilmeyen yoktur.
Bizim gibi Ordulu olmayıp bilmeyenler de vardır elbet, Hep birlikte okuyup öğrenelim o zaman…
Yıllar yıllar önce Ordu’nun uzak köylerinden birinde iki genç yaşarmış. Maddi durumu iyi olan genç ( Mehmet ) aynı köyden bir genç kıza yani Hacer’e aşık olmuş. Genç kız o kadar güzelmiş ki Mehmet’in aklını başından almış.
Bu arada Mehmet’te çok yakışıklıymış sürmeli gözleriyle köyün genç kızlarını peşinden sürüklermiş. Mehmet ile güzelliği çevrede anılan Hacer’in aşkı günden güne büyümüş.
Fırsat buldukça zerdali bahçelerinde buluşurlar. Birlikte geçirdikleri saatlerin farkına bile varmazlarmış. Fakat araya bu aşkı çekemeyen kem gözler karışmış. Haset dolu köyün diğer kızları çevirdikleri türlü oyunlarla iki sevdalının arasına girmişler. Genç kızın aleyhine olur olmaz dedikodular üretmişler sonunda Mehmet’in, sevdiğini ve köyünü terk etmesine sebep olmuşlar.
Böyle derin bir üzüntüyle yollara düşmüş Mehmet, geride gözleri yaşlı bir sevdalı, yerinden kalkamayan yatalak bir ana bırakmış. Büyük bir acı içinde kalan, yüreği yanık Hacer kız her gün evinin yakınından akan dere kenarına gider, yıkadığı çamaşırları çitlere asarken dudaklarından eksik etmediği bir türküyle bütün köyü inletip olmuş.
Ordu’nun dereleri
Aksa yukarı aksa
Vermem seni ellere
Ordu üstüme kalksa
Sürmelim aman
Oy Mehmet’im Mehmet’im
Sana küstüm demedim
Seni bana geçmişler
Vallahi ben demedim
Sürmelim aman
Ordu’nun dereleri
Kara yosun bağlıyor
Kalk gidelim sevdiğim
Annem evde ağlıyor
Sürmelim aman
Oy bağlamam bağlamam
Zerdali dalı mısın
Garip garip çalarsın
Benden sevdalı mısın
.
Bu sözler Hacer’in yüreğini dağlayan gerçeğin ta kendisidir. Ne yazık ki Hacer kızın bu feryadını, Mehmet hiç duymamış. Türküsüne vurduğu gamını, derdini sevdiğine ulaştıramamış. Araya giren iyi niyetli komşular bu işe bir çare bulamamış. Hacer ağıt gibi türküsü dilinde dolanır olmuş dere kenarında, evi yas evine dönmüş.
O günden sonra günler aylar böyle gelip geçmiş, ne Mehmet dönmüş ne de Hacer gitmiş sevdiğinin yanına, yıllar geçmiş aradan. Mehmet gurbette kalmış, Hacer kız da dere kenarında hem ağlamış, hem söylemiş “Ordu’nun Dereleri” türküsünü ölünceye dek.
Ve o günden bu güne bu türkü günümüze kadar uzanmış.
Birçok sanatçımızın repertuarında yer almış ve Ordu’lu yazar Birol Öztürk tarafından ORDUNUN DERELERİ isimli bir romana konu olmuştur.
Olurda yolunuz Orduya düşerse soluklanın bir dere kenarında ve su gibi temiz bu aşk hikayesi düşsün aklınıza ve dudaklarınıza
“Ordunun dereleri aksa yukarı aksa”…
Selam ve muhabbetle……
Ordu’nun derelerinin şırıltısını dinleyerek büyüdüm..
Yazarımız Hatice Türkmen Yurtsevenin kalemi daim olsun..
Çok teşekkür ederim sevgili Şairem..
Bence de 🥰😍
Bence Ordu’nun dereleri çok güzel bir türkü Ordulu olanların çoğu bilmese
de yine iyi😔