Ronahi / Mustafa Işık
ronahi, harami kesilen yolda
giderek kısalan bakışımıza
sürme çekilmiş bir çift gözle
yarım kalmış aydınlık
ben ki gerilmiş iple
duvardan duvara tarih şeridine
mührün izi silinmiş hükümdar
adımı yaşatma telaşındaydım
yarım bırakılan her sigara
dudağıma vebaldi, ronahi
adın, yolumu aydınlatmaya
huzmesinde umut saçılır ışık
ay şavkında resmetmiştim
yüzünün bilmediğim güzelliğini
o zaman çocuklar
oyuna daha çok çağırırlardı
birbirilerini
damda eksilmez güvercinler
daha çok merak ederdik
hikâyelerin sonunu
güneş kalbimize bu kadar
çok batmazdı ronahi
geceydi, yükselip yıldızları
tek tek alnından öperdin
sonuncu kardeş olur
gök annenin kucağına yatardın
sevmeyi biriktikçe bulutlar
en çok sen güzelleşirdin
başındaki saçın teli kadar
özledim seni, ronahi
kanar avucum tuza emanetti
ne Zeliha yetişirdi acılarıma ne de
İsa çarmıhı yeniden hatırlardı
toprak bile beni
yutmakta zorlanırdı, ronahi
herkes ateşiyle
cehennemine gidecekti