Sen Büyü Ölme Çocuk / Melihat Altay

sevinçle koşarak
uçururken uçurtmanı
engin maviliklerde
hainler pusuda
Birden gökyüzü karardı
Dumanlar içinde
Güneş kızıla boyandı
Barışı vurdular
Kara bir kefene sarıp
Toprağa gömdüler
Adına savaş dediler
Kim olduğu bilinmeyen
sadece kötüydüler
Tel örgüleri germişler
Sinirleri çizmişler
Çocukça bir yaşam yerine
sizlere verilen bu cehennem
bu ceza
niye çocuk
Hüzün çokmuş
masum yüzüne
Mühür vurmuşlar
yasaklar koymuşlar
Sözlerine
sessiz diline
Kurban olurum ben senin
masum hallerine
sen ağlama gül çocuk
hadi
susma haykır
Hesap sor biz büyüklere
inan ki anlayamadım
bu bedel neden
ödetilir sizlere
ödeye ödeye
bitiremediniz çocuk
Can havliyle
çiğlik atarak
Kafesinden kurtulan
Kuşlar gibi
uçsanız nereye
olum her yerde
Hiroşima’da, Filistin’de
Arakan’da, Halepçe’de
olum her renkte
her dilde, her dinde
özgürlüğünüzü aldılar
kanatlarınızı kırdılar
uçamazsınız çocuk
güneşten yanmış tenin
yumuk yumuk
ufacık ellerin
uzaklara dalmış gözlerin
kim bilir ne güzeldir
küçücük hayallerin
belki
bir adim uzakta beklediklerin
dur atma adımını
vatanında kal
her yerde yuva kurulu
Hain mayınlar
Al çocuksu hayallerini
Oyuna dal
Sarıl cefakar annenin göğsüne
Kokusunu al
Eğer oda kaldıysa geride
sen büyü ölme çocuk