Yansımalar / Mutlu Pınar Çalışkan
Geçen gün öyle bir düşündüm de, kendi kendime
kalmanın bu kadar huzurlu olduğunu elbette ki bu yalnızlık duygusu değil huzur.
Kalabalık bir kafede masaların dip dibe olduğu bir ortamda oturarak huzur aradığım zamanları hatırladım.
Herkesin sözleşmişçesine koranadan şikayet ettiği bir zamanda, bize verdiği küçük hediyeleri görmezden gelemeyiz.
Yardımlaşmanın bu kadar yoğun olduğu bir zaman diliminde dünya daha önce hiç bulunmadı.
Aslında bu dönem yozlaşmanın ardından geldi. Önce duygusal bir yozlaşma, herkes kalabalıklar arasında yalnız ve tekti ama belli olmuyordu. Böyle sevgisiz ve saygısız bir toplum, ne kadar ayakta kalabilir ki… Ve bunu dünya bazında uyarlayın.
Daha hiçbir günahı ve zararı olmayan bebeğin çöp kutusuna atılması, yaşlıların itilip kakılması, tecavüz olayları, kadın cinayetleri, önce kalabalıkta yalnızlaştık, koronadan sonra da bireyselleştik.
Çok derin bir konu ve bu konuda diyecek çok söz var. Kalabalık içinde yanlızlığı çok iyi bilirim. Huzurun ne olduğunu da bu şekilde öğrenmiş oldum. Herkese sağlıklı ve huzurlu günler dilerim. Yazarımızın emeğine, fikrine sağlık olsun. 👏👏👏👏