Deli mi? Delirttik mi? / Asalet Salgınoğlu
Bundaaaann üç yıl önceydi..
Kırklı yaşlarda ama akli melekelerini yitirmiş dünya güzeli bir hanımın kişisel bakımı için bana baya uzak bir mahallede bir eve davet edildim..
Öyle güzel saçları vardı ki, Kıvırcık saçları hep çok sevdim ama gördüğüm en güzel kıvırcıktı.. Ama çok zor yaklaştım. Çok direndi..
Seve seve iltifat ederek saçlarını okşayarak belki iki saatin sonunda ikna edebildim banyoya.. Ama çok da merak ettim. Bu kız böyle mi doğdu?
Hayır..
Hatta müthiş zeki bir kız çocuğuymus. Hatta daha altı yaşında İstiklal Marşı ‘nın on kıtasını bir günde ezberlemiş.. Ama öz babası tarafından alkollüyken cinsel saldırıya uğramış.. O baba vefat edince anne bir daha evlenmiş..
“Nasıl olsa kirlenmiş…” zihniyeti ile üvey baba da senelerce aynı işkenceyi yapmış.. Sonra da ismini vermek istemiyorum ama bu genç kız bu hale gelmiş.
Ve gün be gün daha kötü olmuş.. Sonra da tanıdığı herkes ona zarar verecek diye düşünmüş. O sokağın tüm çocukları o genç kıza “Deliii Deliii” diye alay ederken anneleri babaları hiç müdahale etmez güler geçermiş.
Biz toplum olarak böyleyiz. Deliye deli deriz lakin o duruma nasıl geldi diye bir Allah’ın kulu düşünmez.. Sonra da insanız derler.. Birileri maruz kaldığı kötülük ile akli melekelerini yitirir ama diğerleri çok daha hızlı insani melekelerini yitiriyor.