Bir “Naim” Geçti Bu Dünyadan!.. / Güler Demirhan
Henüz dünyayı yeni tanıyordum…
Yaşım on ya da on bir, ülke çapında benim anlam veremediğim bir coşku var, yer yerinden oynuyor. “Cep Herkülü” denen kısa boylu genç bir adam, iki elinde ağır yük güçlükle başının üzerine kaldırıyor ve bir süre öylece duruyor!
Çocuk yüreğimle o yükü kaldırırken yüzünün aldığı şekle, o zorlanma ifadesine üzülüyordum…
Defalarca defalarca geçiyor o görüntü…
Tv’de, gazete ve dergilerde tekrar tekrar o an görüntüleniyor, resmediliyor, üzerine yazılıp çiziliyor, konuşuluyor…
… Ve başından beri Turgut Özal’ı da görüyoruz, “Cep Herkülü Naim” elini öperken ve birlikte kamera önünde TV lere demeç verirken…
Çok da anlayamıyorum aslında, güzel bir şeyler oluyor ama tam olarak ne!?
Rahmetli anneme soruyorum; “Kim bu, neden sürekli ondan söz ediliyor, neler oluyor!?” diye…
Anneciğim iftihar ifadesi ile anlatıyor, benim anlayacağım şekilde: “Halterde dünya şampiyonumuz, Turgut Özal’ın sayesinde yaşıyoruz bu günleri, Bulgaristan yönetimi adını değiştirip ona ve onun gibilere zulüm uygularken Turgut Özal zulme göz yummadı, bu adamı kaçırarak Türkiye’ye getirdi…”
…. ve uzun uzun evveliyatını da dinliyorum annemden. Günlerdir bir kaçırılma hikayesi, bir isim değiştirme, Dünya şampiyonluğu söylemleri annemin açıklayıcı ifadesi ile aydınlanıyor zihnimde. Hikaye son derece heyecan verici, çocuk yüreğimle mutlu oluyor, ülkem adına iftihar ediyorum.
………………………………………………………….
Naim Süleymanoğlu’nun vefat haberi ile o çocukluk günlerim, hafızamda yeniden canlandı, o coşkuyu yüreğimde yeniden hissettim.
… ve sonraki ölüm yıl dönümlerinde, adına çekilen ve o mücadelesini anlatan filmini her izlediğimde de aynı hissiyatı yeniden hissediyorum.
Ama bu defa buruk bir şekilde, zira o günlerde tozu dumana katan ne Turgut Özal, ne Naim Süleymanoğlu ne de olayları bana benim seviyemde izah eden annem hayatta değil…
Naim Süleymanoğlu, hem halterde dünya şampiyonluğumuzu, hem de O günlerde baskıcı Bulgar hükümetinin zorbalığını hatırlatır bizlere!..
Kendi öz Türk ismi yerine Bulgaristan yönetimi, baskı ile değiştirdiği “NAUM ŞALAMANOV” ismi ile dünyada tanınmasını ister. Baskıcı Bulgaristan yönetimi ki, bu durum Turgut Özal’a oldukça ağır gelir, hemen talimat verir…
”Naim gelecek!” der ve film gibi bir operasyonla Naim Süleymanoğlu Türkiye’ye kaçırılır.
O günlerde Bulgaristan’daki diğer Türk soydaşlarımıza da aynı zulümler pervasızca uygulanıyorken bir nevi oradaki Türklerin yükselen sesi olur N. Süleymanoğlu…
Henüz genç denebilecek yaşta kaybettik. Yeri doldurulamadı ve doldurulamaz biri idi…
Umulur ki doldurulsun ve çeşitli alanlarda yeniden dünya şampiyonluklarını yaşayalım.
Ülke olarak o coşkuya ihtiyacımız var…
Mekanı cennet olsun.
Hem onun hem o günlerde yaşayan, şimdilerde aramızda olmayan güzel insanların.