Sevgiyi Yaratan / Yasemin Sakman

Sevgiler vardı yüreğimizde biriktirdiğimiz. Özlemlerimiz, hayallerimiz vardı geleceğe dair.
Seviyorduk ailemizi, arkadaşlarımızı, evimizi, memleketimizi…
Birçok şeye aşkla bağlanıyorduk. Birinden kalan hatıra bir eşyayı yıllarca saklayacak kadar vefalıydık. Öyle ki ölen kendimiz için bile bolca gözyaşı döküyorduk.
Seviyorduk dünyayı ve içindekileri. O kadar etkileyiciydi ki her defasında sonu pişmanlık olsa da bunları tatmaya çalışıyorduk. Yaşımız ilerledikçe daha sıkı tutunuyorduk. Her günün sonunda batan güneş hüzünlendiriyordu.
Aklımıza o anda “ Sessiz Gemi “ şiiri geliyordu. “Belki artık demir almak günü gelmişse zamandan, meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan“ mısralarını usulca söylüyordu dudaklarımız. Yine ölüm, yine ayrılık rüzgarları esiyordu gönül semtimize.
Sonsuzluk yanlış yerde aranıyor. Ayrılıklar, ölümler bize hep bir gerçeği göstermeye çalışıyordu. Ölen, biten sonlu olan hiçbir şey gerçek sevgiye layık değildi.
Gerçek sevgili sevgiyi yaratandı.