Ürkek Serçe / Gülçin Yağmur Akbulut

Sonbahar
hüznü sarar gözelerimi
iskeleyi bir başka döver deniz
umudum harman yerinde kiracı
bir daldan ötekine atlayan
ürkek bir serçeyim çünkü
dolanır boz yamaçlarda
çakım çakım yüreğim
ayazda kalmışım da
göç ister ruhumun kanatları
alnımda al benekli kelebekler

Kış
didarıma çöreklenmiş kar tanesi
kaçamak birkaç göz ucuyla
kımıldar kalp atışında kanım
alevlere sunsam da kendimi
buz sıcaklığında şuleyim
yanar yanar artarım her çiseyle

Bahar
başağı habersiz uğrar bana
dört bir yanım yasemin
doğan kadar heybetlidir bendeki sevin
ateş dağı olsa da sevgin içimde
hücre hücre eriyip bittiğim
rüzgâr rüzgâr savrulan yelim

Yaz
sıcağında tatlı zehir
yayılır alın terime
tütün sarısı saçların
savrulur göğümün avlusuna
başakta köpürür taşkın şelale
güneşten düşerken kırağılar
sahibine vurgundur gözlerim
toprak toprak dağılır
akıl almaz düşlere gizlenirim