DergiZan

Yazı ve Sanat Ülkesi

Doğru Bilinen Yanlışlar-3 / Ziya Doğan

İnsan kulaktan dolma bilgileri kullanmayı ve yaymayı sever. Kendisine gelen her hangi bir bilgiyi araştırma ve sorgulama zahmetine girmez. Yazı dizimizin bu üçüncü bölümünde zevk ve mutluluk kavramlarını irdeleyeceğiz.

İnsan hayatında haz ve fayda vardır. Haz; anlık ve sürekli hazlar olmak üzere iki kısma ayrılır. Anlık hazlar; somut, anlık, güçlü ve tüketime dayalıyken, sürekli hazlar ise soyut, sürekli, anlık hazza göre daha zayıf ve üretime dayalıdır. Sürekli hazlar mutluluğu; anlık hazlar ise zevki meydana getirir.

Yalan söylemek, alış veriş yapmak, cinsellik ve sevdiği bir yemeği yemek anlık hazlardır. Örneklerde görüldüğü gibi anlık haz çok güçlüdür, karşı koymak zordur.

Mesela bir adam bir kadınla tanışır, kısa bir süre için bu tanışmadan büyük haz alır. On yıldır mutlu olduğu evdeki kadın diğeri kadar keyifli gelmemeye başlar. Bu tanışma, onun evde acı çekmesine vesile olur. On yıllık sürekli mutluluk gidiyor yerine anlık haz şiddeti artıyor. Görüşmeler için üç saat yetmiyor, hafta sonu da birlikte olmak istiyor. O da yetmeyince birlikte tatile gitmek istiyor. Adam eve döndüğünde evdeki kadın daha da huysuzlaşıyor.

Bir kadınla zevk yolculuğuna çıkan adam, daha sonra üç dört kadın oluyor. Ve anlık zevkler bitince, zevk vermemeye başlıyor daha başka arayışlara giriyor. (Kadın için de aynı durum geçerlidir.)

Aldatma, hayata sokulan anlık hazdır.

Anlık zevkler hayata mutluluk değil, pişmanlıklar getirir. Öyleyse anlık zevkleri hayattan çıkardıkça mutluluk artar. Çünkü süreç anlıktan sürekliliğe, duygu ise zevkten mutluluğa geçiş yapar.

Çok zevk veren her şeyden uzak durmak gerekir. Çünkü mutluluk değil, mutsuzluğu getirir.

Anlık hazlar uğruna dışarıdaki haramı helal yapmaya başlanıldığında, içerdeki (evdeki) helal de haram olmaya başlıyor. Haram, zevk verebilir ama mutluluğu asla!

Tüm anlık hazlar aşırılıktır. Hiçbir şeyde aşırılığa gitmemek gerekir. Orta yol, her daim sükûnetin, selametin ve aklıselimin yolu olmuştur. Ki bu yolun her durağının adı da mutluluktur.

Hazların dengede olduğu sürece, sürekli mutluluk hali yaşanır. İnsan hayatının her kademesinde değişmez kuraldır bu.

Çocukların ya da gençlerin ne kadar çok zevkleri varsa, mutlulukları da o kadar az olduğu gözlenmiştir. Eğlendiricilerini yani PC, IPAD, araba, cep telefonu vs. elinden alında mutluluğu da marifeti de ve başarısı da artacaktır.

Mutsuz bir öğrencinin ders çalıştığını görmek, bugüne değin her hangi bir eğitimci şahit olmamıştır.

Yetişkin için de durum aynıdır.  Anlık hazları yüksek olan kişi yerinde oturamaz, kıpır kıpırdır, dikkati dağınıktır, dinleyemez. Dinlemeyen de her zaman başarısızlığa mahkûmdur çünkü anlık hazların esareti altındadır.

Cepten harcamak gibi; zevkler arttırdıkça, mutluluk azalır.

İnsanların büyük bir kısmı ne yazık ki mutluluk diye isimlendirdiği çoğu durumda aslında mutluluk değil, anlık hazdır. Zehir bal hükmündedir.

Alkol, uyuşturucu, aşırılığın her türlüsü, kumar, sapkınlıklar ve cinsellik eğilimlerle mutsuzlukla baş etmeye çalışırlar. Böylece üretimden kaçıp tüketime sığınarak hayatındaki olumsuzluklarla mücadele etmeye çalıştığını sanırlar…

Anlık haz; ego yani duygusal; sürekli hazlar ise mantık merkezlidir.

Anlık haz; umutsuzluk, huzursuzluk, aşırılıktır.  Sürekli haz da ümit, sevgi, huzur ve dengedir.

Mutluluk; ne beklerken ne bulduğunla ilgilidir. Mutluluğun anahtarı sürekli hazlardan geçer. Çünkü sürekli hazlar, insanın marifetlerini artırmaya yönelik bir süreçtir.

İnsan tüketimden kurtulup üretime geçiş yapması için anlık hazlardan vazgeçip sürekli hazlarla yoldaşlık etmelidir. Sürekli hazda azim; anlık hazda ise hırs vardır. Hırsın mutluluk getirdiği görmemiştir.

 

Bu yazıyı paylaş:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu yazarın toplam 24 eseri bulunmaktadır.