Grisi Yoktur Sevdanın / Ali Rüzgar
Gökyüzü açık yağmur çiseliyordu konuşmayalım diye konuşmak için buluşmuştuk şehrin köy sokaklarından birinde. Ben arkamı döndüm sen giderken beni terk ederken bile günahkâr mührünü benim taşımam gerektiği geçmişti içimden seni “sadece” sevdiğim için. Kendimi bu yüzden suçlamam mı yoksa yargılamam mı daha zor olacaktı bilmiyordum. Yaptığım ve düşünebildiğim tek şey bir şey yapamamam ve de bir şeyleri düşünememek olmuştu. Belki de hep şu siyah beyaz yüzünden. Ne yapa bilirdim ki? Senin bana olan sevgisizliğin bir de benim sana olan sevdam vardı senle benim aramda. Ne yaptım olmadı. Senin siyahını beyaz etmek için bütün beyazlarımı kattım siyah olan her şeyine. Ortaya sadece gri ayrılıklar çıktı. İşte bu yüzden demem o ki:
Grisi yoktur sevdanın
ya beyazdır yada siyah.
Bazen sünnettir gitmeler
Bazen kalmalar
en büyük günah.
Grisi yoktur sevdanın
Bütün aşklar renk körüdür.