Tutsak/ Ahmet Yalçınkaya
akşam olmuş ne çabuk gündüz artık kayıp
kuyuya atılmış sanki tüm özlemlerim
anlarım işim bitmedi henüz oryantal ofiste
çağırır durur fettan çalışma masası
bilerek konumlandırmış kendini ana girişte
kıracak değilim, tüm evrakları görürüm alnından tarayıp
çünkü insan kendini işine adamalı
gökdelenler yakışıyor hani tüm gelişmeye
ofisler gökdelene,
oysa dertli görünüyorlar bakınca caddeden ve uzaktan
sırrına ermek kolay değil gökdelenlerin
yemin ettikleri söylenir tüm modern verilerin
bu ketumluğun nedeni infaza yakın mahkumun beklentisidir,
işin ucunda iki dinamitli bir final olabilir neticede
fanusa girmiş yüce düşlerim mağazalarda anlamadım
zamanın eline düşürüp yıpratmamalı bakir finansları
pusatlanmış bir pazarın gücü korkutamaz aslında beni
dayanmaz lakin hünerlerim cari akış cilvesine,
müzakere masası her bir tezgah manidar yorgunlukta
kredi kartım yaklaşmış galiba limitine
yeni küpeler beklenirken benden şu ağır günlerde
dedim ya insan kendini işine adamalı