Aşk ile Yürüyelim / Ramazan Seydaoğlu
“Aşk herkesi bir ayrı bir yerde bekliyormuş”
Yoruldum artık aramıyorum.. Hayatın anlamı aşk idi değil mi?
Hani Rabbim insanı yaratırken balçığına kendi nefesinden üfürmüş ya.. İşte odur insanın içine sıcaklık koyan şey. İnsanı ısıtan ve insanı yaşama bağlayan töz odur işte. Bu cevheri anlamayan ve hemcinsi olmayana duyduğu hayvani hissiyat ile aşkı karıştırmamak için mayamızdaki tözü anlamak lazım.
Mayamıza nefesi ile can veren Rabbimizin bizden isteği sevmektir. İnsanı sevmek, yaradılanları sevmek. Geldiğimiz yeri bilerek ve gideceğimiz yere dönerek yaşamı sevmektir. Sevdiğimiz şeyleri neden ve niçin sevdiğimizi bilerek sevmektir..
Sevgimizde ölçülü sevmektir. Ölçüyü kaçırmadan seversek, tıpkı; “Yiyiniz, içiniz ama israf etmeyin!” emri üzere gelen sınırları da aşmamış oluruz. Sevginin de sınırı olmalı ve sevgimiz bir başkasını/bir başka şeyi rahatsız edecek derecede olmamalı.
Kuşları sevmeliyiz. Onlara olan sevgimiz onlara zarar vermemeli, özgürlüklerini altın kafes ile de olsa kısıtlamamalı. Balıkları sevmeliyiz onları camdan kutulara sokmamalı. Hayvanları sevmeliyiz, onları doğalarında özgür bırakarak olmalı bu sevgi.
İnsanları da sevmeliyiz. İnsanlara olan bu sevgimiz onların karşılarına dikilip onları rahatsız edecek boyutlara gelmemeli bu sevgimiz. Eğer bir insanın yaşam alanına kadar uzanırsa bu sevgimiz, yemeyi ve içmeyi israf etmiş kadar günah işlemiş oluruz. Bize ne-fesinden aşk ile can üfüren o Rabbe ihanet etmiş oluruz.
***
Son demlerde yaşama dair sıkıntılar baş gösterse de hayat her zaman yaşanmaya değer..
İnsanın insanı anlaması ve dinlemesi lazım. Ülke olarak medeniyet olarak bu dinlemeye ve birbirimizi anlamaya aşırı ihtiyacımız var. Kim ne istiyor? Kim neyi paylaşamıyor bunu sormak lazım birbirimize.. Yaşanılası bir dünyadayız ama burada belli bir miadımız olduğunu asla unutmamak lazım gelmez mi? Birbirimizi üzüp tekrar durup özür dileyecek ve düzeltmeye kalkışacak zamanımız olmayabilir. Birbirimizi kırmadan ve üzmeden bu dünyayı paylaşmayı denersek ortak bir çok yönümüz olduğunu görmemiz mümkün.. Seninki – benimki kavgasının ne kadar anlamsız olduğunu ve aslında bizimkinin ortak payda olabileceğini bilmem atlıyor muyuz?
Hayata dair o kadar güzel şeyler var ki… Birbirimizi dinlersek hep birlikte aşk ile yürüyebileceğimizi görebiliriz..
Hiç de zor değil, azıcık empati ve azıcık anlayış…
Aşk ile yürüyelim göreceksiniz ki çok ihtiyacımız olan şey hep bizimleymiş…