Ya Tahammül Ya Sefer / İsmail Aykanat
yolda sesler elendi geçildi dehlizlerden düştü elimden sevgi
ansızın telefonda ölü bir diriliş nedir bu Allah aşkına seviyorum işte
olmasa barışık antolojilerde yerim sevmezdim hiçbirinizi vallahi
adı adıma çakılı kaç kızdan geçtim kaç kadından işte karşınızda
suçum yoktu hiçbirinde terk etmek şiirindir ben şiirin kendisi
şiir gibi yaşadım gerçekten hayatî gazel ile sunuldum darağacına
yolda sesler elendi geçildi dehlizlerden düştü elimden sevgi
işte ölümü seviyorsun benim buyur öldür o halde gözüm arkada kalmaz
seviyorum evet ölümü gidemiyorum şimdilik günahkarım yüzüm yok
yüzüne bakmaya Allah’ım bağışla bizi çıkış yolusun aydınlıklara
üç beş imge ardında bu şiir vardiyasında sana geldim yüzümü yüzüne sürmeye
sağalt benim ahiret tutkunluğumu tenha kıl lütfen beni bu şiir çıkmazında
hayatın öbür adı tenhalık ölümün kalabalık hadi cânâ dirilt beni
işte ölümü seviyorsun benim buyur öldür o halde gözüm arkada kalmaz
çirkinim senin gibi tatlı olanı çağır bana ört üstüme örtünü karanlıklardan çıkar
yeşil bir şarkımız olmalı yüzün mavileşmeli güneşlere bakmalısın çıkışlar kapanınca
ders anlatırken denizi seyreden bir şairim okulun damında ölü bir martı görüyorum
o an içimde havalanan binlerce martı oluyor yeni bir şairliğe girişiyorum bu iyi
ayakları denizi fahişe sıyıran hiçbir martıya yüz vermiyorum onlara ne
benim denizlerime dayanamazsın kızım ya tahammül ya sefer
çirkinim senin gibi tatlı olanı çağır bana ört üstüme örtünü ya devrim ya intihar
(20 haziran 2015, pazar)
Aman Allah’ım, ne güzel bir şiir.Hocam devam devam devam…
Türk şiiri böyle olmalı işte. Yeni ve zengin bir içerikle doldurulmalı.
uzun mısralar var; ama akıcı bir şiir. tıkır tıkır gidiyor mısralar. ellerine sağlık sayın aykanat.