Düşümde Annemin Sıcaklığı Var / Mustafa Alagöz
kafamın içinde birşey kafamın içinde doru bey atları uzak atlaslar aşıyor
zamanın çıngırağından kopup gelen bir ses var çok eski göçlerden nal seslerinden perslerden urartulardan ötelerden
çın çın çın kulağımın içinde bir uzun çınlama var zamanın derin kuyusunda krişlere habire vurup duruyor
zamanın sarkacında asılı kalmış küllerin altında kaybolmuş huzur bulmamış bir mazim var benim
ses veren düşlerime gelip ilmek atan uyandırılmış çok sürmüş uykusundan
bir yayla var düşlerimde beni çağıran yeşil otlar benim boyumda yaşım küçük olmalı ki emsallerimi hatırlamıyorum
otların arasında kaybolmuş taşlara basa düşe ilerliyorum önde anne babam ve diğerleri derin çayırları yararak gidiyorlar
soğuk kar suları akar ayaklarımın altından göbeğime kadar üşüyorum
gözümde genişleyen uzak ufukları karlı dağlarla çevrili yamaçlarında tüten dumanları ile beni çeken kıl çadırlı obaların kurulduğu yeşil denizin üstünde yüzen sarı çiçeklerin olduğu ovayı derin yarlı akarsuların büklüm büklüm paylaştırdığı ovayı aşıp bir vadiden dağlara tutunuyoruz
yayla zamanıdır bir kervan göç yolunda denklerinde alnı mavi boncuklu çocukluğum var eski bir diyardan çocukluğumun küçük ülkesinden geçiyoruz
mor ardıl sıra dağların rüzgarlı zirvelerini birleştiren şah yollarından ot basmış eski patikalardan yaylaya gidiyoruz
terli atların sırtında denkler evler karlı dağlara çağrılıyor
sırtımda annemin sıcaklığı var düşümde annem beni sarmış kurulmuş kıl çadır biricik evimiz var kar yağıyor dağlar yükselmiş göğe bağlanmış yüzüme sis yapışıyor az ötesi görünmüyor
elimde bir kertik kesme şeker bayat sac ekmeği yiyiyorum annem üstümüze keçeden bir çul atmış çulda yol boyunca yük altında terlemiş atların nemli kokusu var
köpekler havlıyor sırtlarına keçe örülmüş arkasını rüzgara vermiş atlar ürküyor sesler sesler geliyor sürüye kurt girmiş diyorlar babamın sesi geliyor sislerin içinden atlar ürküyor
düşümde annemin sıcaklığı var kulağımda zamanın sesleri durmadan çağırıyor