Ezelî / Filiz Dikici Beldüz
//Dilimin ucunda bir kor,
söylenmemiş sözler..//
iki kere ikinin dört etmediği
zamanlardan geliyorum
kadim bir yalnızlığı sırtlanıp
nefesimin, sesimi taşıyamadığı kuy(t)ularda
kayboluyorum..
çok kez yeşerip
çok kez karışmıştım toprağa
çiçeğe dursam da her bahar
yaprakları güze karışan dalların hüznü,
yüzüme vuran
bir elimde kalbim
bir elimde
yüzü solmuş bir dünya taşıyorum
ikisi de sığmıyor birbirine
hangisi daha yorgun
hangisi şahit yaşamın doğuşuna
bilmiyorum..
ağrılı bir düşü taşıyorum göz kapaklarımda
her göz yaşımda biraz daha eksilen ne
düşlerim mi
acılar mı..
ağrılı bir düşü taşıyorum geceden sabaha
evrenle yarışır yorgunluğum..
dedim ya
iki kere ikinin dört etmediği zamanlardan geliyorum
kuşatılmış gökyüzüne havalanıyor
omuzlarımdan kuşlar
özgürlük
bir nefeslik hayal!