Her Ne Yapsak Nafile / Hanifi Yılmaz
Benden bir faide yok, hicranla geçti zaman
Yıllar sonra gelsende, ömrümü biçti zaman
Bir saman çöpü gibi, sam yelinde kavruldum
Gayret etsem de heyhat, şimdi halim çok yaman
Gülüm dalım yaprağım, diken kalmış sadece
Kurumuş hepsi birden, nasıl geleyim canan
Gücenme artık bana, mevsimlerin şevki yok
Son demde gel desen de, kader vermiyor imkan
Ne kadar istesen de, dermanım yok gelemem
Senden birşey dilemem, sevdaya olmaz güman
Belki ömrün son demi, âkıbet acı gerçek
Nasıl olsa gelecek, artık bu hale inan
Hicran nedir bilirsin, anlatılmaz yaşanır
Her canlı ölür birgün, var mı dünyaya kanan
Biter mi şu dünyanın, aşkı zevki sefası
Kuru çerçöp misali, sûra dayanmaz cihan
Çetin mahşer kurulur, hassas mizan terazi
Kaçar hep birbirinden, eşin baban ve anan
İkindi vakti kadar, mühleti ömrümüzün
Uyuduk ve uyandık, sanki dünya bir yalan
Söyle! Fani dünyanın, nesine aldanalım
Hak aşkıyla yanalım, sonra kalırız yayan
Zaman mekan değişti, ihtiyar olduk bugün
Her ne yapsak nafile, kalmadı dizde derman
Benden bir faide yok, sakın ha umutlanma
Herkes kader mahkumu, değişmez yüce ferman
Bırak birkaç güzel gün, mazimizde yaşasın
Sakın ah vah eyleme, Yılmaz göçtüğü zaman
Kahramanmaraş