Şimdi Ayağa Kalk Hazreti İnsan! / Hanifi Yılmaz
Toplanırken ruhlar, bezm-i Elest’de
Sendin o meclisin, hikmet varlığı
Teklifi yüklendin, “evet” diyerek
İmtihan sırrında, imkan verilen
Kitaplar, Resûller ve Salihlerle
Her devirde, donatılarak gönderilen
Muhatap kılındın, şu yeryüzünde
Esma-ül Hüsna ile süslenen sensin
Meleklerle, salih amellerle beslendin
Rahmeti sonsuz Yüce Rabb’ine
İbadet ve kulluk için, imkan yüklendin
Sen yaşadıkça açılır maveranın perdesi
Kutlu miracın senin, ötenin de ötesi
Gurur yok, perde yok, benliğinin yok hiçbir zerresi..
Ayağa kalk ve hesap ver, yeryüzü nesli!
Kutsal kitaplarla, donatılırken insanlık
Ne yaptınız, size verilen emaneti
Ben masumum deme, nedir bunca günahlar!
Annelerin âhı var, çocuklar yetim ve öksüz
Yıktınız haneleri, viran bıraktınız
Söyler misin ey insanlık! Bu hakkı nerden nasıl aldınız!
Söyleme sakın, bu hep iblisin ihaneti!
Doğudan batıya, kuzeyden güneye
Adil ve medeni olalım derken
Masumlara zulmedip, haddi aştınız
Siz, Âdem’in çocukları! Aslında hep kardaştınız!
İşlenen günahların öznesi sensin
Söz verdiğin akti, unutan sensin
Maddiyatın esiri nesnesi sensin
Servetle kayboldun, kibirle söndürdün ışıkları
Hesaba katmadın, kayıt yapan aynaları
Zaman nasıl da geçti, maziye bir bak!
Silinmez bir türlü, günah sayfaları
Utancı yok, tevbesi yok, arlanması yok..
Hesap vermekten hiçbir kaçış yok…
Şimdi ayağa kalk, ey düşünen insan!
Bir kefenlik kazançtı şu dünya
Cenneti cehennemde aradınız
Cehennemlik amelleri mübah sayarak
Asra yemin olsun, çok aldandınız
Krallıklar kurdunuz savaşmak için
Zaferler kazanıp sefa sürdünüz
Tanrılar karışmasın işlerinize
Bahaneler uydurup, haddi aşarak
Masum Resulleri siz öldürdünüz
Kutsaldı sahifeler, Tevrat, Zebur ve İncil
Tahrif ettiniz tek tek ayetlerini
Değiştirdiniz anlamını, ilâhi mesajların
Parsellediniz topraklarını, fâni dünyanın
Hür doğardı insanlar analarından
Beyaz, sarı, siyah, hiç farkı yoktu
Köleydi zayıflar hep sömürdünüz
Aranıza soğuk duvarlar ördünüz
Nice kanlar döktünüz, menfaat için
Katliama dönüştü hadsiz savaşlar
Hâlâ ot bitmez bağrında, Hiroşima’nın
Hesap günü yakın, mazlum ve tiranların
Saklanacak hiçbir yeriniz yok..
Hesap vereceksin başka çıkış yok..
Ayağa kalk sen, yeryüzünün halifesi!
Muhatap kılınan, mümtaz varlıksın
Kur’an’la sınandın, son bir kez daha
Dirilişinle sarsılsın ufuklar
Dökülsün gafletin tüm kabukları
Sana verilen emanetin, neresindesin
Yüzondört surenin, hangi ayetindesin
Yaşayabildin mi, Kur’an’ın gölgelerinde
Bu kanlar, zulümler, bu canlar niye
Hunharca öldürülür, şu yeryüzünün
Savunmasız, aciz bölgelerinde
Öldüren kim, ölen kim, kim bunun sorumlusu
Ayağa kalk ve diril! Hesabın çetin doğrusu
Sığınacak hiçbir yerin yok..
Hesabı vermeden, kurtuluşun yok..
Şimdi ayağa kalk! Ey mükerrem insan!
İşte böyle muhabbetle, sen demlenirken
Ansızın kopar, ilâhi kıyamet
Duyulur o günün, firari ayak sesleri
Hesabın var, sorgusu çok Mahşerin
İnkarın mümkünü yok, sorgulanırken
Tüm itirafların, doğrudan senin
Engel tanımayan şahitlerin var
Yıllar yılı sana dost bildiklerin
Tek tek konuşur, hiç pervası yok
Ellerin, ayakların ve dillerin
Hesabını vereceksin, sana verilen
Büyük küçük, her türlü nimetlerin
Dümdüz sahneler, kaçacak hiçbir yerin yok..
Saklanacak ne bir tümsek, ne bir taşın yok..
Şimdi ayağa kalk! Hazreti insan!
Bir mesajın olmalı, doğudan batıya!
Gelmedik şu cihana, bizler zulm için
Bütün Resullerin getirdiklerine
Şüpheleri silip iman ediniz
Kardeşliğin neşvesini seyrediniz
Ezan bir davetti, cümle dört yana
Çağırmasını bil ki, her duyan gelsin
Öyle bir çağır ki, ruhlar sende dirilsin
Öyle bir çağır ki, kalpler sevinsin
Öyle bir çağır ki, açılsın aşkın kapısı
Öyle bir çağır ki, herkes Rabb’ini bilsin
Öyle bir çağır ki, sevmeye gönlünü versin
Selam olsun zamana, selam olsun çağlara
Selam olsun maziye, selam olsun âtiye
Selam olsun doğu, batı, kuzey güneye
Yeter artık insanlık, bulsun selameti
Yükleniversin yeniden, şu kutsal emaneti
Ayağa kalk, kıyam eyle, sesleniver cihana
Son âna kadar yapmalısın, hep bu daveti
Görmesen de devam et, davete icabeti
Marufu emreyle, münkeri nehyet
Adalete susayan, insanlığı seyret
Tek sen kalsan da, geri durmak yok
Hesabın çok çetin, başka çaren yok..
-Kahramanmaraş