DergiZan

Yazı ve Sanat Ülkesi

Kedi Uçamaz, Kaplumbağa Koşamaz / Güler Demirhan

Her öğretmen sınıftaki bütün öğrencilerinin en yüksel notu almasını ister, her anne baba kendi çocuklarının en yüksek notla, takdir veya onur belgesiyle yıl sonunu noktalamasını bekler, ister…

Mükemmelliyetçi bir yaklaşımdır bu, imkansız da denebilir…

Çiçekleri düşünelim; kimi gölgeyi sever, kimi güneşi, kimi az su ile yetinir, kimisi çok su ister, kimi soğukta yaşarken, kimi yazın sıcağında renk verir.

İnsanlar da böylesi sayılamayacak bireysel farklılıklara sahiptir. Bir öğrenci verilen bilgileri dikkatlice izleyip sünger gibi beynine çekerken, diğeri en mükemmel şekilde de ders anlatımı yapılsa hiç bir şey hafızasında kalmaya bilir.

Bazen algılayış biçimi ile alakalıdır, bazen bireysel ilgi alanları, bazen aile ve çevrenin yeteri kadar güdüleyememesi ile bazense sadece tembellik, boşvermişlik olabilir…

Çabalamasına rağmen düşük not alan öğrenci ile gayret sarf etmeden yüksek not alan öğrenciyi kıyaslamayı bırakmalıyız artık. Bu durum birinin aşağıda diğerinin yukarıda olduğu anlamına gelmez. Öğrenciye daha yakından bakıp gizli kabiliyetlerini keşfetmek gerekir. Kıyaslama yapmak kıskançlığa ve telafi edilemez tahribata yol açabilir.

Keşfetmek ve başarılı olacağı alana yönlendirmek…

Bu bazen bir spor dalı olabilir, bazen sanat, bazen el becerisi…

Algısının açık olduğu ve yatkın olduğu alan, aynı zamanda onun mutlu olabileceği alandır…

Öğrencileri birbirleri ile kıyaslamak; bir balığı kavağa çıkamadığı için suçlamak, kaplumbağayı koşamadığı için ayıplamak veya kediyi uçmaya zorlamak gibi olur ki haksız ve acımasızca bir tutumdur bu…

Anne babalar genelde tarafsız bakamadıkları için bu durumu göremeyebilir. Karne notu sürekli düşük geliyor diye, çocuğa kızıp bağırmak veya cezalandırmak çocuğa tembel yaftası vurmak, öğretmeni ya da okulu suçlamak yerine merhametle ve dikkatlice çocuğu tanımaya çalışmak, mutlu ve başarılı olacağı alanı keşfetmeye çalışmak gerekir. Bu durum öğretmenleri ile işbirliği yaparak ve karşılıklı fikir alışverişi ile daha kolay çözülür.

Diğer taraftan öğrencinin takdir veya onur belgesiyle gelmesi, çocuğun başkalarına üstten bakmasını gerektirecek bir durum da değildir. Notları sürekli yüksek gelen çocuğu, düşük not alan kardeşleri ve arkadaşlarına örnek olarak göstermek veya kıyaslama yapmak ilk önce not konusunda başarılı olan öğrenciye zarar verir. Çocuğun farkında olmadan düşman kazanmasına, kıskanılmasına ve zarar görmesine sebep olur.

Çocuklara öncelikle insani değerleri yüklemek, bu değerleri gereğince aşılamak gerekir, nottan önce merhamet duygusu, empati, birbirini yeteri kadar anlayabilme, kendisini ve başkalarını olduğu gibi kabullenme ve sevme becerilerini, kendisine ve çevresine saygıyı önemsetmek ve ön planda tutmak her durumda bunu hissettirmek gerekir.

Zaten nottan ya da farklı başarılardan önce kilit nokta burasıdır; İnsani değerlerin varlığı, merhamet, empati ve benzeri manevi konularda yeteri kadar iyi beslenebilmesidir.

Bu yazıyı paylaş:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu yazarın toplam 23 eseri bulunmaktadır.