Sabırdan Korkuluk / Mustafa Işık
-serpil için
neden anlamsız öfkelenir
kalbi kırık camlar
sokağın yalnızlık köşelerini
bir bir dinleyip geçerken rüzgâr
adına beyaz desek de
karanlık yakışır perdelere
ardında saklayıp durduğu
sus payı kadar
kış gelir / anne
eritir kendini çocuk yerine
kardan adamın gözleri
beyazdan boşluğa bakar
koşup durma ardından
kefeye sığdıramazsın zamanı
kapımızda dikili korkuluktan
bencileyin durgunluk çıkar
süvarisiz şahlanan bir at
kurşuna razı yüreğim,
gökyüzünün suyudur
kalbimden dilime akar
üryan göğsümü doldursun
mum alevinden gülüşün,
benim de kafatasımı öpecek
kalbindeki dağdan kopmuş
sabırdan taşlarım var.