DergiZan

Yazı ve Sanat Ülkesi

Çift Dikişli Bir Enfeksiyon Meselesi / Rahman Ayhan


Bir kentin, en büyük ve donanımlı hastanesi…

O kent ve civar kentlerden, yoğun olarak hasta akışı var o hastaneye…

Bu hastanede insanlar, dışarlarda sabahlamakta… Muayene olmak için veya hastanın yanında kalmak için. Sandalyelerin üstünde ve kantinlerde, yatmak zorundalar…

“Allah(cc) düşürmesin fakat orasızda yapmasın” denir ya, işte orası da öyle bir yer…

Ameliyat sonrası her hastanın, vücudu oldukça zayıf düştüğünden, enfeksiyon kapma riski vardır…

Enfeksiyon kapan hasta, ölüme bir adım daha yaklaşmış olur…

Enfeksiyon, ameliyat sonrası hiç istenmeyen şeydir…

Bağışıklık sistemi zayıfladığından, enfeksiyon kapan hastanın ölüm riski, çok fazla olur…

Hastanede olan mikroplar, çok daha dirençli olduğundan, buradan kapılan mikrop, ölümcül olmaktadır…

İşte bu hastanede, birçok hasta ameliyat sonrası enfeksiyon kapabiliyor…

Geçenlerde sol göğsüme doğru müthiş bir ağrı vurdu…

Ağrıdan kolumu oynatamıyordum… Bu ağrı üzerine, ayakta duramayarak, yere düşmüşüm…

Başıma toplanan kalabalığı duyuyor ancak cnlara cevap veremiyordum…

Biraz sonra ambulans sesi duydum, başucuma gelen hemşire ve doktor, nabzımı tutarak,

“Nabız yok, kalp masajı yapacağız” diyerek, kalp masajı yapmaya başladılar…

Epey bir zaman kalp masajı yaptıktan sonra hemşire:

“Doktor Bey, atmaya başladı” dedi…

Doktor, “Hemen haber verin, ameliyathaneyi hazırlasınlar” diye, talimat vermişti…

Beni, ambulansa alıp, o ünlü hastaneye doğru yola çıkmıştık…

Doktor,  yanımda sürekli talimatlar yağdırıyordu…

Hastaneye geldiğimde acil olarak ameliyat edilmiş, tıkanan kalp damarlarımı değişmişlerdi…

Yoğun bakıma alınmıştım. Yoğun bakımda yeni ameliyat olmuş benden başka sekiz kişi daha vardı…

Hepsinin ameliyatının çok başarılı geçtiğini duyuyordum…

Etrafımdaki olan bitenleri duyuyor, görüyordum…

Ancak onlara hiçbir şey söyleyemiyordum…

Ertesi gün, iki hastayı “eks oldu” bahanesi ile çıkardılar…

Bir gün sonra üç kişiyi daha “eks oldu”ğu için morga kaldırmışlar…

Doktorlar aralarında, hastaların enfeksiyondan öbür tarafa gittiklerini söylüyorlardı…

Ben, doktorların aralarındaki konuşmalarını çok rahat duyuyordum…

Hemşire, telaşla beraber, benim başıma gelerek:

“Doktor, Doktoooor, Doktoooooooor” diye bağırmıştı…

Başucuma gelen doktor, biraz uğraştıktan sonra,

“Yine Enfeksiyon.. “Eks oldu” deyip, çarşafı üzerime çekmişti…

“Bu eks de nedir?

Niye çarşafı üzerime çektiler?

Aman Allah’ım(cc), yoksa ben öldüm mü?

Ama benim yapacak çok işim vardı?

Yeni çıkaracağım kitabımı bile göremedim…

Daha emekli olup, emekli parasıyla ünyayı gezecek, tabi birde hacca gidecektim…

Ama ben onları duyuyordum…

Hayır, Hayır olamaaaz bir yanlışlık olmalı,

“Ben ölmedim, Doktor, doktooor, doktooooooooor…”

“Ya nedir? Her gece, her gece  şimdi de “Doktorluk ne oldu? diye, bağırıyordu hanım…

Meğer yine kâbus görmüşüm…

“Şükürler olsun rüyaymış, ölmüştüm” deyince,

“Ya merak etme, deden de çift dikiş gitti, baban da… Sen de onlara benziyorsun, sen de beni götürürsün” diye söylemişti, hanım…

“İnşallah, İnşallah, İnşallah ” diyerek, tekrar yattım yatağa…

29.05.2021

Bu yazıyı paylaş:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu yazarın toplam 45 eseri bulunmaktadır.

Yazarın diğer yazıları