Beyaz Zambaklar Ülkesinde… / Rahman Ayhan
Yıllar önce okumuş olduğum bir kitaba, hafta sonu kütüphanemde çalışırken, yine denk geldim…
Bu kitabı lise yıllarında okumuştum…
O dönemde beni çok etkileyen bu kitabı, hafta sonu tekrar okumuştum…
O kadar sürükleyiciydi ki, bir günde bitirdim…
Kitapta, bir milletin yokluktan, dünyanın 1 numarasına çıkmasını anlatıyor…
Evet, Grigoriy Petrov’un “Beyaz Zambaklar Ülkesinde” adlı kitabını okudum…
Atatürk’ün, Okulların müfredatına konulmasını istediği, kitap bu…
Yılın 8 ayında buzlarla kaplı ve topraklarının, yüzde sekseni ormanların olduğu bir ülke burası…
Yazar bu kitabında, bir ülkeyi top yekûn bir her kesimin nasıl ayağa kaldırdığı belirtiyor…
Tarım, hayvancılık ve zanaatın çok zayıf olduğu bu ülkede kalkınmak için, eğitim ve sanayiye önem verilmeye başlanılıyor…
Şimdi dünyanın en refah ülkesi olan burası Finlandiya’dır…
Benim de 2010 yılında ilk yurt dışı görevi için gittiğim Finlandiya’da, eğitimi incelemiştim…
Eğitime o kadar önem vermişler ki, bir otel, bir restoranın olduğu 15 bin nüfuslu bir şehirde, ruhban okulu, lise teknik okul, körler sağırlar ve dilsizler okulu, sanayi okulu, kız lisesi, erkek lisesi, ticaret okulu, halk okulu, karma eğitim veren iki okul, yabancı dil okulu diye, 11 tane okul vardır…
İşte İsveç ve Rusya’nın sömürgesi olan bir tane bile aydın insanı bulunmayan, mühendis, Doktor,
hâkim, akademisyen, öğretmen ve mimarı olmayan Finlandiya’nın, özgürlüğüne kavuştuktan sonra eğitime önem vermesi, dünyanın bir numarası olmasını sağlamıştı…
Finlandiya’da çok sıkı ders programları ile öğrenciler sıkılmıyor…
Sabah 08.00- 10.00 arası öğleden sonra ise 14.00- 16.00 arası 4 saat ders veriliyor…
Gençler, kayak yaparak, güreş, yüzme, koşu ve top oynayarak, spor yapıyorlar…
Bu sporlar sürekli yapıldığı için vücut sağlığı ve dayanırlıkları çok yüksektir…
Diğer ülkeler gibi Finlandiya’da, zengin maden yatakları, altın madeni, petrol ve doğalgaz yok…
“Bizim, tek zenginliğimiz eğitimdir” diyorlar…
Yedi yaşındaki de, 90 yaşındaki de, gazete, dergi, kitap okuyor…
Bizim gençliğimizi esir alan, cep telefonu, tablet, bilgisayar gibi teknolojilerden, zorunluluk dışında uzak durmaya çalışıyorlar…
Onların gençliği esir almasına müsaade etmiyorlar…
Ülkede, o kadar çok gazete, dergi ve kitap yayınlanmakta ki, her kasaba ve köyün
Kendi gazetesi var…
Kendileri ve sokakları o kadar temiz ki sanki “Temizlik, imanın yarsıdır.” diye,
Bizim değil de, onların Peygamberi söylemiş sanki bu sözü…
Hayatı dolu dolu yaşamalarına engel olan, alkol ve uyuşturucu ile öyle mücadele ediyorlar ki, dünyaya örnek olurlar…
Finlandiya’da, yalan sözcüğü lügatlarında yok…
O kadar dürüst ve güvenilir kişilikler ki, bir Müslümanda olması gereken meziyetler, onlarda fazlasıyla var…
Finlandiya, makam sahibi, avam tabakası, işçisi, memuru ile bir milletin bütün kesiminin topyekûn eğitime önem vermesi ile ortaya çıkıp, dünyanın 1 numarası olmuştur…
İlerde hangi meslek gurupları bu uyanış için neler yapmıştır diye, irdeleyeceğiz…
Bu uyanışın bizde de, başlaması temennisiyle
01.01.2021