Azerbaycan ve Gürcistan / Rahman Ayhan
ELLER ARKADA
Azerbaycan’da, rüşvet öyle kanıksanmış ki, “Rüşvetle Mücadele Başkanlığının” başına geçmek için, altı yüz bin dolar, rüşvet verildiği söyleniliyor…
Başkent Bakü’de, yalnızca üç tane Camii vardı… Diğer geçtiğimiz, ilçe, kasaba, köylerin, hiçbirinde Cami göremedim…
Sovyet Sosyalist döneminde dinden soğutulan bir millet, dinsiz olarak yetiştirilmiş…
Hâlbuki insanların, cami, havra, kilise gibi dini inançlarını yaşayacakları yerlere, su, hava, ekmek gibi ihtiyaç olduğunu, düşünüyorum…
Gürcistan gibi Azerbaycan’da da horoz gibi birbirine diklenip, ana, avrat, küfredenleri, görürsünüz… Bazı zaman bu öyle tehlikeli bir duruma gider ki, birbirlerini öldüreceklerini, sanırsınız… Ancak bu kavga edenlerin hepsinin elleri arkalarında, durmakta…
Birbirlerini öldürecek gibi bağırıp, çağıranların, elleri, diğerine değmez…
Bunun sebebini sorduğum da, meğer elini diğerine dokunduran, en az, 500 manat ceza yemekte…
Ayrıca, 15 gün kadar da, hapis cezası var… Bir işçinin 250- 300 Manat gibi aylık maaş aldığını düşünürsek, para cezası da epey ağır bir ceza…
Karşısındaki kişiye yumruk atarak yaralayanlar, 5000 manat gibi çok daha ağır bir cezayla karşı karşıya kalabilir… Hapis cezası da, yaralamanın türüne göre ağırlaşabilir…
Bana Azerbaycan’ı tek kelime ile anlat, deseler; Azerbaycan’ı, “Mutsuz ama gururlu insanlar yurdu” diye tanımlayabilirim…
FLAÇAPURİ
Darwin’in, “Evrim Teorisine” inanmam…
Fakat Gürcistan’ı gördükten sonra “Acaba” diye, söylendim kendi kendime…
Gürcistan kızları hoş, güzel, sülün gibi, dururlarken, 35’inden sonra, evrim geçirerek başka bir varlığa dönüşüyorlar… Bilim Adamlarının bu durumu araştırmaları gerektiğini düşünüyorum…
35’inden sonra; kilo alan, sakalları çıkan ve aşırı çirkinleşen Gürcülerin, bu durumlarını çok domuz eti yemelerine, içkiyi su yerine içmelerine bağlıyorum…
40 yaşlarındaki bir Gürcü, 60 yaşından fazla gösteriyor… Erkeği ve kadını ile bu millet, bozulmakta… “Evrim Teorisi” olarak bilinen Darwin’in görüşü sanırım, burada gerçekleşmiş…
Gürcistan’ın yöresel hamurlu pidesi “Flaçapuri” bizim peynirli pideye benziyor…
Fakat sabah, öğle, akşam, sürekli olarak, bu pideyi yiyorlar…
Herhalde, Hindistan da ki gibi Gürcistan’da da, inekler kutsal sayılıyor… Çünkü ineklerin dokunulmazlıkları var… Otoyollarda, rahatça dolaşabiliyorlar… hatta bir inek, otoyolun tam ortasında yatarak, geviş getiriyordu… Arabalar, tam yanından manevra yaparak, geçiyor…
Doğu Karadeniz Bölgesini dik geçen sıradağlar, Gürcistan’a girildiğinde tamamen bitiyor…
Gürcistan toprakları, tamamen ovalarla dolu…
Karadeniz’in sıradağları burada yok ancak yeşilliği aynı şekilde devam etmekte…
Gürcistan’ın toprakları çok aşırı, verimli topraklar… Öyle deniyor ki, insanı bile diksen, büyür…
İlgili birine sordum, “niçin öyle?” diye… Meğer Türkiye’nin kullandığı suni gübreler, zamanla toprağı öldürmüş… Buralarda, bütün yiyecekler, doğal… Gürcistan’ın her tarafında yaşlı bayanlar, belediyeye çalışarak, sokakları süpürmekteler…
Bütün her taraf pırıl pırıl ve tertemiz…
23.07.2021
Araştırmacı Yazar